Diyarbakır'ın coğrafi işaret tescilli ürünleri arasında yer alan ciğer kebabı, bayramda kent halkının yanı sıra yerli ve yabancı ziyaretçilerin vazgeçilmezleri arasındaki yerini koruyor.
Ramazan Bayramı'yla beraber sonrasında da yoğunluğun devam ettiği restoran ve kebap işletmelerinde işletmeciler adeta taleplere yetiştirmekte zorlanıyor.
Diyarbakır genelinde bayram süresince ciğer kebabı satışları hakkında konuşan Diyarbakır Lokantacılar, Kebapçılar ve Tatlıcılar Odası (DİLTO) Başkanı Haşim Elkaan, bayramın ilk 3 gününde 25 ton ciğer satışıyla geçmiş yılların rekorunu geride bıraktığını belirterek bayram tatili süresince bu rakamın 50 tonu bulacağını beklediklerini ifade etti.
Haşim Elkaan
"9 günlük tatil süresince Diyarbakır'da 50 ton ciğer tüketimini öngörüyoruz"
Aktarımına bayram tebrik mesajıyla başlayan Elkaan, "Diyarbakır denilince kentin medar-ı iftiharı olan ve coğrafi işaret tescil belgesi alan ciğerimiz gelir. Bu ciğerimizde geçen yıl Ramazan Bayramı'nda 24 tonla tarihin rekorunu yakalamıştık. Geçtiğimiz yıl 9 günlük bayram tatili süresinde yakaladığımız 24 ton rekorunu bu sene 3 günlük Ramazan Bayramı'ndaki ciğer tüketimiyle geride bıraktık. 3 günlük Ramazan Bayramı'nda ciğer tüketimimiz 25 tona yaklaştı. 9 günlük tatil süresince Diyarbakır'da 50 ton ciğer tüketimini öngörüyoruz." dedi.
Ciğer kebabına oluşan teveccühün beraberinde istihdam oranını da arttırdığına dikkat çeken Elkaan, "Ciğer memleketimizi aşmış bir ürün olduğu için 7'den 70'e 7/24 yenilen tek ürünümüzdür. Bunu sadece tüketim olarak algılamamak gerekir. Nihayetinde tüketim ne kadar fazla olursa istihdam sayılarımızda bu anlamda fazlalaşıyor. Bu da bizi sevindiriyor. Bazı illere baktığımızda gastronomi alanında turizmler oluşmaya başlarken bizde de gastronomi alanında ciğer turizmi oluşmaya başladı. Memleketimiz için sevindirici haberdir. Hepimize hayırlı uğurlu olsun." temennisinde bulundu.
"Ciğeri yetiştiremiyoruz, bayağı yoğunluk var"
Diyarbakır'da ciğer kebabının adresi haline gelen Dağkapı'da ciğer kebabı işletmecilerinden Faik Gözalan, oluşan yoğunluktan dolayı talepleri yetiştirmekte zorlandıklarını kaydederek ciğere olan teveccühe dikkat çekti.
Faik Gözalan
Gözalan, "Diyarbakır dediğimizde ilk aklımıza gelen kebap türü ciğerdir. Şehir dışından misafirlerimiz ciğer yemek için Diyarbakır'a geliyor. Ciğeri yetiştiremiyoruz, bayağı yoğunluk var. Ciğer adeta tüm yemeklerin önüne geçmiş durumda. Eskiden fakir, şimdi zengin yemeği olmuş. Diyarbakır'da ciğer konusunda misafirperverliğini gösteriyor. Fiyat farkı yok, yerli müşteriye de misafire de aynı tarifeyi uyguluyoruz. Amacımız gelen misafirlerin memnuniyetidir. Çünkü Diyarbakır sahabeler şehridir. Gelenler 'neden şimdiye kadar Diyarbakır'ı görmemişiz' diyor." ifadelerini kullandı.
Diyarbakır ciğerinin özelliğine değinen Gözalan, "Ciğer dediğimizde muhakkak kuzu ciğeri olmalıdır. Diyarbakır geneli de kuzu ciğeri kullanıyor. Dana ciğeri farklıdır. Nitekim Diyarbakır'da da kuzu ciğeri satılıyor. Hatta biz dana ciğeri getirsek kimse yemez. Tabi ki burada ustalarımıza da iş düşüyor. Ustalarımızla beraber ciğerin terbiyesi de el lezzeti de pişirmesi de önemlidir. Pişirme; fazla kurumayacak, biraz sulu kalmalı. Bazı misafirlerimiz 'ciğerimiz iyi pişsin' diyor. Hayır! Bunu kesinlikle kabul etmiyoruz, bunu bize bırakın." şeklinde konuştu.