“Günümüzde her ne kadar alternatif tıp denilse de aslında bizzat asıl tıptır” Aktarcılığın tarihine değinen Temel, “Babam 40 yılı aşkın alternatif tıp üzerinde mesleğini icra etti. Aynı şekilde bu mesleği devam ettirdiği gibi bizlere de aktararak devam ettirmeye çalışıyoruz. Günümüzde her ne kadar alternatif tıp denilse de alternatif değil bizzat asıl tıptır. Çünkü günümüz çağındaki modern tıp, geleneksel tıbbın temeli üzerinde inşa edilmiş, bu doğrultuda hareket eden bir tıptır. Bu konuda en güzel örnek büyük hekim İbn-i Sina’dır. Kendi büyüklerimizin, kendi özümüzün, kendi tarihimizin kıymetini pek bilemiyoruz. Sürekli öve öve bitirilemeyen, medeniyetin var olduğu inanılan Avrupa’da bu konuda kendi tarihlerinin yolundan gidiyor. Avrupalılar kendi bilgi ve bilim insanlarımıza sahip çıkıyorlar. Büyük hekim İbn-i Sina’nın El-Kanun fi't-Tıb (Tıbbın esasları) kitabı birçok üniversitelerde ders mahiyetinde öğretilmektedir. Peygamber Efendimiz Aleyhisselam’dan gelen bu mesleği nesilden nesile aktarılması sonucu günümüze gelmiş durumda. Bizler de gücümüz yettiğince bu mesleği icra etmek için çaba sarf ediyoruz.” şeklinde ifade etti.
"Mevsim değişikliği yaşandığında vücudun buna karşı dirençli olabilmesi için bu aylarda bitkisel ürünler tüketilebilir" Temel, “Mevsim geçişlerinde ısı değişikliklerinden ötürü bağışıklık sisteminde zayıflama ve vücut direncinde düşüklük meydana geldiğinden birçok salgın, grip, nezle gibi hastalıklar ortaya çıkmaktadır. Bazı insanlar kış mevsimi tam girince veya hastalık kendini tam gösterdiği zamanda şifalı bitkilere yönelmesi tamamen yanlıştır. Vücut direncinin düşük olması ve bağışıklık sisteminin bu mevsimlerde zayıf olması hastalıklara yatkınlık çok yüksektir. Dolayısıyla mevsim değişikliği yaşandığında vücudun buna karşı dirençli olabilmesi için bu aylarda bitkisel ürünler tüketilebilir.” ifadelerini kullandı.
“Propolis balı günümüzde kullanılan antibiyotiğin doğal halidir” Temel, birçok hastalığın kendini gösterdiği dönemlerde tüketilmesi gereken ürünler hakkında bilgi vererek, “Sonbahar ve kış mevsiminde daha çok gülhatmi, ada çayı papatya, zencefil, tarçın, kuru üzüm, incir, ıhlamur, kekik, nane-limon gibi ürünler tüketilmektedir. Ancak sadece nane-limon tüketmek yetersiz olacaktır. Bununla beraber bu mevsimlerde bolca bal ürünü tüketilebilir. Bal ürünlerinde; arı sütü, polen ve propolis balı tüketilebilir. Propolis balı günümüzde kullanılan antibiyotiğin doğal halidir. Bu ürünler virüssel hastalıklara karşı insan bağışıklığını dinç tutmaktadır.” şeklinde aktardı.
"Yüce Allah bu mevsimlerde tüketilebilecek bütün bitkileri insanoğlunun ayakları altına seriyor" Mevsim geçişlerindeki aylarda insanların daha çok şikâyet ettikleri hastalıklar ve bu hastalıkların tedavi süreçlerine değinen Temel, “Bu tür mevsimlerde nezleden ziyade genellikle diz-eklem ağrıları, vücut kırgınlığı, soğuk algınlığı, gözyaşı akıntısı, baş ağrıları gibi şikâyetler meydana gelebiliyor. Bu hastalıklara karşı kış çayı olarak nitelendirilen karışımı çokça tüketilebilir. Yüce Allah bu mevsimlerde tüketilebilecek bütün bitkileri insanoğlunun ayakları altına seriyor. Kış çayı içinde; ıhlamur yaprağı, ada çayı, papatya, gülhatmi, tarçın, kekik ürünleri bulunmaktadır.” şeklinde ifade etti.