"İşgalci terör rejimi, yeryüzü müstekbirlerinin İslam dünyasının kalbine sapladığı kaos hançerdir" Başta BM olmak üzere UNESCO, Dünya Sağlık Örgütü, Dünya Bankası gibi neticede mevcut düzenin aparatı olan kurumlara muhtaç edilerek terbiye edildiğini aktaran Aydar, kurulun bu zalim düzenin tek alternatifinin İslam ve Müslümanlar olduğunu kaydetti.
"Dirensek de öldürüyorlar, direnmesek de öldürüyorlar; biz direnmeyi seçtik" Açıklamasının devamında Aydar, şunları kaydetti:"HAMAS'ın başlattığı Aksa Tufanı hareketi yeryüzü müstekbirlerini gafil avlamış, tüm kurumlarıyla Batı dünyası yaşadığı şokun etkisiyle, başta insan hakları olmak üzere arkasına saklandıkları maskelere gerek duymadan pervasızca ve panik halinde sivil katliamları destekleyen açıklamalar için sıraya girmişlerdir. ABD'nin katliamın ilk günlerinde Akdeniz'e gönderdiği savaş gemilerinin silah gücü tüm bölge ülkelerinin toplamından fazlaydı. Düşen maskenin arkasındaki rezilliğe şahit olan tüm dünya halkları meydanları doldurdu. İşgalci israil hiç olmadığı kadar yalnızlaştı ve psikolojik üstünlüğünü kaybetti. Bu kahrolası düzenin tek alternatifinin İslam ve Müslümanlar olduğunu bir kez daha tüm çıplaklığıyla ortaya koyan Gazzeli Müslümanlara ve onların öğretmeni Şehit Ahmet Yasin'e selam olsun. Ahmet Yasin şöyle diyordu: Dirensek de öldürüyorlar, direnmesek de öldürüyorlar.; biz direnmeyi seçtik."
"Bölgede 'yabancı terörist savaşçılar', israil adına katliamlar yapıyor" Mücahitler İslam dünyasından asker yardımı talebinde bulunmadığına da dikkat çeken Aydar, "İktidarını yeryüzü müstekbirlerine bağlı gören halkı Müslüman ülkelerin yöneticileri çoğu kadın ve çocuk olan sivil katliamını sadece seyretti. Başta iktidar partisi olmak üzere mecliste temsil edilen siyasi partileri savaş suçu işleyen ve milli güvenliğimiz için tehdit oluşturan işgalci israil rejimine karşı harekete geçmeye ve yardımların sivil halka ulaştırılmasının önündeki tüm engellerin kaldırılması için inisiyatif almaya davet ediyoruz. Cenevre Uluslararası İnsancıl Hukuk ve İnsan Hakları Akademisi, devlet dışı silahlı bir gruba katılmak maksadıyla ülkesini veya mutat meskenini terk eden; ideoloji, din veya etnik motivasyona sahip kişileri 'yabancı savaşçı' olarak tanımlıyor. Bölgede 'yabancı terörist savaşçılar', israil adına katliamlar yapıyor. Dünyanın dört bir tarafından gelen ve Gazze’deki vahşete ortak olan binlerce israil yanlısı savaş suçlusu, Gazze'de işlenen katliama ortak oluyor. Ve dünya sadece seyrediyor. Türkiye Büyük Millet Meclis'ini Gazze'de yaşanan katliama ortak olan 'yabancı terörist savaşçılar' ile ilgili harekete geçmeye davet ediyoruz. Özellikle ülkemizden savaş suçlarının işlendiği Gazze katliamına katılanların tespiti ve yargılanmalarının sağlanmasını istiyoruz." çağrılarında bulundu. israile 7 Ekim'den sonra malzeme taşıyan tüm şirketlerin soykırıma ortak olma suçundan yargılanması gerektiği çağrısını yineliyoruz." dedi.