“Hepsinin ümidi bu büyük coğrafyadır” Türkiye’nin etrafındaki coğrafyanın ümidi olduğunu belirterek etrafındaki coğrafyaya sırtını dönemeyeceğini ifade eden Soylu, “Biz sadece kendimizden sorumlu değiliz. Biz etrafımızdaki coğrafyadan sorumluyuz. Biz büyük bir medeniyetin evladıyız. Ne Irak'a ne İran'a ne Suriye'ye sırtımızı döneriz. Ne Orta Doğu'ya ne Balkanlar'a, Afganistan'a hiçbirine sırtımızı dönmeyiz, çünkü onların hepsinin ümidi bu büyük coğrafyadır. Şunu bir kardeşiniz, Türkiye'nin İçişleri Bakanı, Tayyip Erdoğan'ın yol arkadaşı olarak söylüyorum, biz göremesek de inşallah siz göreceksiniz. Anadolu coğrafyası, Diyarbakır'dan İstanbul'a kadar bu topraklar, Suriye'ye, Irak'a, Afganistan ve Pakistan'a huzur ve barışı getirecek. Herkes bu coğrafyaya bakarak dünyada batı emperyalizmin bir şekilde baskılamaya çalıştığı, huzursuz yaptığı bu memleketlere bu barışı Anadolu coğrafyası getirecek Bunu 600 yıl boyunca sağlayan ecdadın torunlarıyız” ifadelerini kullandı.
“Onlar bu konuda cehalet içerisindedir” İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in, İzmir'in düşman işgalinden kurtuluşunun 100. yıl dönümü kutlamalarında kullandığı ifadeleri eleştiren Bakan Soylu, “Siz İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı'nın söylediklerine bakmayın. Onlar bu konuda cehalet içerisindedir. Osmanlı ile kendi geçmişimizi ihanetle suçlayan anlayışı elbette kimsenin kabul etmesi mümkün değil, doğru da değil. O bir cehalettir, tam kutuplaştırma ve kamplaştırmadır. O geçmişine, soyuna, sopuna bühtan etmektir. Elbette kınanacak bir hadisedir, ve biz bunu kınıyoruz. Kem söz sahibine haizdir bu kadar basit” dedi.
“Tayyip Erdoğan'ın istikametinden hiç vazgeçmedik” Türkiye'nin geçmişte darbelerle 10 yıl, 20 yıl, 30 yıl geriye götürüldüğünü belirten Bakan Soylu, “Bizim tercihlerimizi ortandan kaldırdılar. 1960’da darbe, 71’de muhtıra, 80’de darbe, 28 Şubat 1997’de darbe yaptılar. 27 Nisan’da e-bildiri yayınladılar. 15 Temmuz’da darbe yapmaya çalıştılar. Bal gibi bu ülkeyi yönetiyoruz. Bugün tahıl koridorunda problem olduğunda Ukrayna ve Rusya arasındaki savaşta problem olduğu zaman kimse Amerika'yı adam yerine koymuyor ama Tayyip Erdoğan'a 'Bu problemi çözer misin?' diyorlar. Demek ki biz becerebiliyoruz ve üstesinden gelebiliyoruz. Bu ben dindarım diyen Allah’a şükür diyebiliyor. Bugün ben Kürt'üm diyen diyebiliyor. Bugün ben Alevi'yim diyen diyebiliyor. Ama dün diyemiyordu. Bu özgürlüğü Türkiye'ye Tayyip Erdoğan'ın politikası, siyaseti ve anlayışı getirdi. Onlar bizi biçmeye çalıştılar, bizi istikametimizden alıkoymaya çalıştılar biz tam tersini yaptık. Onlar bize 17-25 Aralık'ı yaptılar, biz Marmaray'ı açtık, onlar bize 17-25 Aralık'ı yaptılar, biz Avrasya Tüneli'ni açtık. Onlar bize 17-25 Aralık'ı yaptılar, biz İHA'ları, ATAK helikopterlerini ürettik. Onlar bize 17-25 Aralık'ı yaptılar, biz bu ülkede dünyanın en büyük havalimanının temelini attık. 6-8 Ekim olaylarını yaptılar, Yüksekova Havalimanı'nı açtık, Doğu ve Güneydoğu'yu terörden temizledik ve gençlerimizin yarına daha güçlü bir şekilde yükselmesini sağlayabilecek adımlar attık. Onlar bizi birbirimize düşürmeye çalıştıkça biz kardeşliğimizi kucakladık. Tayyip Erdoğan'ın istikametinden hiç vazgeçmedik. Tayyip Erdoğan sadece Türkiye'yi güçlü ve büyük bir Türkiye haline getirmeye çalışmıyor. 2023 sadece Cumhuriyetimizin birinci asrı olmayacak. Aynı zamanda öyle bir yükselişi başlatacak ki bütün dünyaya parmak ısırtacak. Siz çok güçlü bir memlekette çok güçlü bir nesil olarak hayatınıza devam edeceksiniz ve sadece kendi memleketinize etrafınızdaki coğrafyaya da faydanız olacak” dedi.