"Bütün Türkiye'de bir kısırlaştırma seferberliği başlatmak zorundayız" Sokak hayvanlarının çoğalmasının kontrol altında tutulması gerektiğini vurgulayan Köse, başıboş sokak köpekleri sorununa karşı kısırlaştırma seferberliğinin zorunlu hale geldiğini söyleyerek, "Dünya'nın hiçbir gelişmiş ülkesinde bu kadar sokak hayvanı yok. Bizde de sokaklarda bu kadar çok hayvan olmamalı. Buradan yanlış yere evirilsin istemiyorum. Köpeklerin canlarıyla ilgili bir kastımız yok ama bunun bir tane yolu var; kısırlaştırmak. Bütün Türkiye'de eş zamanlı kamu otoritesi yani Tarım Bakanlığı, belediyeler, valilikler, biz Veteriner hekimler ve Veteriner Hekimler Odaları, iş birliği yaparak bütün Türkiye'de bir kısırlaştırma seferberliği başlatmak zorundayız. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) diyor ki; 'Sokaklarda insan nüfusunun yüzde 10'u kadar sokak hayvanı yaşar ' ve 'Bunun da yüzde 70'ini kısırlaştırmazsanız popülasyonu sabit tutamayabilirsiniz.' Şimdi biz ciddi hayvan popülasyonundan bahsediyoruz. Bir çift sağlıklı köpekten; her şey iyi giderse beş yılda 67 bin köpeğe ulaşmak mümkün. Şimdi bir hayvan birkaç tane çoğul doğum yapabilir. Ergenliğe çok kısa sürede gelir yavrular ve yine çok doğururlar. Derken geometrik bir çoğalmayla bunun buralara ulaşması mümkün. Bizim kısırlaştırmaktan başka bir çaremiz yok. Adana ilimiz için Sayın Vali bizleri çağırdı, gittik; Adana Veteriner Hekimler Odası ve Adana Valiliği, belediyeler işbirliği ile Adana da böyle bir seferberlik başlatacağız, öyle görünüyor. " diye konuştu.
"Sahipsiz hayvan yoktur, sokak hayvanlarının sahibi belediyelerdir" Başıboş sokak köpekleri konusunda belediyelerin bir an önce sorumluluklarını yerine getirerek konuya el atması gerektiği kaydeden Köse, "Sokak hayvanlarının esas sahibi belediyelerdir. Ben hep şöyle söylüyorum 'Sahipsiz hayvan yoktur, sokak hayvanlarının sahibi belediyelerdir ' diye. Sokak hayvanlarının artık halk sağlını tehdit edici bir düzeye ulaştığının farkına varmak zorundayız. Çünkü köpeklerden insanlara bulaşan, hayvanlardan da insanlara bulaşan hastalıklar söz konusu. Hayvanlar birbirlerine salgın hastalıkları yayabilirler. Popülasyon böyle çok devam ettiği sürece anti parazitsel mücadele yapmamız mümkün değil. 'Hidatikkist' dediğimiz, 'kedi tüyü', 'köpek tüyü yuttu' dediğimiz, 'ciğerine yapıştı' dediğimiz şey aslında köpeklerin bağırsaklarında yaşayan ergin bir parazitin larva şekli. İşte onun yumurtasını çevreden gıdayla ve benzeri şeyle alırsınız, o ürer. Biyolojisini anlatmaya gerek yok ama insanların diyaframına, iç organlarına oralarda hidatikkistleri oluşturur. Bu bir halk sağlığı sorunudur." diye konuştu.
"Kaçmamak, çokta gözünün içine bakmamak, ani hareket etmemek önemlidir" Sokak köpekleri ile karşılaşıldığında ne yapılması gerektiği konusunda tavsiyelerde bulunan Köse, "Köpekten daha hızlı koşamayacağınız için ve saldırma mesafesindeyseniz kaçmaya girişmeyin. Kaçmamak, çokta gözünün içine bakmamak, ani hareket etmemek önemlidir. Köpek sizi tehdit olarak algılamamalı, yavaş hareketlerle oradan uzaklaşabilirsiniz. Tabi göz ucuyla da köpeğe bakmanız gerekiyor çünkü bazen saldırabiliyor. Bu şekilde kendinizi savunma refleksine geçeceksiniz. Koşarsanız köpeğin sizden hızlı koşacağını asla unutmayın. Eğer yanınızda yakınınızdaysa kaçarak kurtulamazsınız." ifadelerini kullandı.
"Kısırlaştırma yapmazsak hayvanlar iyi beslenip daha çok çoğalırlar" Başıboş sokak köpekleri sorununa kısırlaştırma yoluyla çözüm bulunabileceğini ve bu konuda acil olarak belediyelerin bünyelerinde 'Veteriner İşleri Daire Başkanlığı' kurulması çağrısında bulunan Köse, sözlerine şöyle devam etti: