"Evliliğin temel amacı insan soyunun güvenilir bir şekilde sürekliliğini devam ettirmektir" Evliliğin nikah yoluyla kadın ve erkek arasında kurulan birlikteliği ifade eden bir bağ olduğunu söyleyen Dağılma, "Hayatın bütün alanlarına rengi veren din İslam dinidir. İslam dininin ibadetlerden ahlaki değerlere, adab-ı muaşeretten konuşma üslubuna, ailevi yaşamdan, toplumsal yaşama her konuda kural ve kaide koymuş, hiçbir alanı boş bırakmamıştır. Bireyin bireyle, bireyin toplumla, bireyin devlet ile olan ilişkilerinin nasıl olması gerektiğini ortaya koymuştur yüce dinimiz. Dolayısıyla İslam'ın dünya hayatı konusunda dokunmadığı, kural ve kaide belirlemediği, tavsiye ve telkinlerde bulunmadığı hiçbir husus yoktur. Elbette İslam'ın evlilik konusunda da söylediği sözü, tavsiyeleri, kuralları, helalleri ve haramları vardır. Ailenin oluşumu bir erkek ile bir kadının evliliğiyle başlar, çocuklarla genişler, sonra aileye giren bireylerin, yani gelin ve damatların dahil olması ile aile büyümeye devam eder. Evlilik, nikah yoluyla kadın ve erkek arasında kurulan birlikteliği ifade eden bir bağdır. Dinimiz Müslümanların evlenip yuva kurmalarına büyük bir önem vermiştir. Evliliğin temel amacı insan soyunun güvenilir bir şekilde sürekliliğini devam ettirmektir. Toplumun en küçük yapısı olan ailenin temeli atılırken, hassas davranma, bu temeli İslam'ın ölçülerine göre atmak, haramlardan uzak durmak elbette her Müslüman'ın uyması gereken bir husustur. Yani evliliğin ilk düğmesi doğru iliklenirse diğer düğmeleri de doğru iliklenir. İlk düğme yanlış iliklenirse Allah muhafaza diğer düğmeler zaten kendinden yanlış gidecektir. İşte İslami evlilik noktasında ilk günden itibaren bu doğruluğa Allah ve Resulü'nün tavsiyelerine uymak lazımdır." ifadelerini kullandı
"Hayırlı bir evlilik gençlerde özgüven oluşturur" Geleneksellikte erkeğe, modernizmde ise kadına bir baskı durumunun söz konusu olduğunu dile getiren Tekdal, "Psikolojik danışmaların ifadeleriyle hayırlı bir evlilik gençlerde bir özgüven oluşturur. Ve bundan sonraki hayatlarında onlar için hayırlı adımlara dönüşür. Ama gayrı meşru düğünlerin gençler üzerinde kesinlikle olumsuz tarafları söz konusu olacaktır ki bu da onların bundan sonraki süreçte evliliklerine olumsuz bir şekilde yansıyacaktır. Ve düğün sonrasında artık bir çift olma hali var. Ve artık kesinlikle evliliklerle beraber bu çift olma süreci başlamış oluyor. Bahsetmiş olduğumuz o evlilik süreçlerinde düğünlerle birlikte maalesef günümüz koşullarında evlenen çiftler birbirlerine rakip olarak görülüp böyle değerlendiriliyor. Hem geleneğin böyle bir düşüncesi var, baskısı, hem modernizmin böyle bir baskısı var. Gelenekte bile evlilikler gerçekleştiği anda maalesef bazen erkek tarafına; 'kadının ağzıyla sakın hareket etme, kadın yüz vermeye gelmez' gibi sözlerle daha ilk adımda erkeğe kadın bir rakip olarak gösterilip adeta bir ringe çıkar gibi bir anlayış verilir. Ama aynı zamanda 'bayana da sakın kendini ezdirme ve biraz dirayetli olursan kocanın iplerini eline alırsın' gibi tasavvurlarla adeta bir yarışa girer gibi iki taraf iki rakip gibi bir ringe sokuluyor maalesef." dedi.