“Merkezi idareler, güneş ve rüzgar enerjisi için mahalli idareleri teşvik etmesi lazım” Bunun önüne geçebilmenin en önemli yolu, özelikle beyaz enerji denile güneş enerjisine ve rüzgar enerjisine dönülmesi gerektiğini savunan Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ne kadar fazla beyaz enerji elde edersek o kadar az fosil yakıt kullanmış oluruz. Fosil yakıtın ülkemiz için çok büyük bir maliyeti var. Biz, yılda yaklaşık 40 ile 50 milyar dolar fosil yakıtlara para harcıyoruz. Bu parayı ülkemizde yatırımlar için, işsizlik için ve gelir seviyesini yükseltmek için kullanırsak daha büyük bir avantaj sağlarız. Ve küresel ısınmanın da önüne geçmiş oluruz. Bu yüzden merkezi idareler mahalli idareleri teşvik etmesi lazım. Her yerde özellikle güneş ve rüzgar enerjisinden faydalanma yoluna gidilmesi lazım.”
“Önümüzdeki süreç çok daha riskli, kuraklığı ve sıcaklığı çok daha fazla hissedeceğiz” Prof. Dr. Kılıç, “Evler, binalar, çatılar bu panellerle donanmış olursa hem küresel ısınmadan kurtulmuş olacağız, hem de bu büyük miktardaki doları ülkemize bırakmış olacağız. Eğer bunu yapmayacak olursak önümüzdeki süreç çok daha riskli. Kuraklığı ve sıcaklığı çok daha fazla hissedeceğiz. Bu da insanlık ve ülkemiz için çok büyük bir felaket. Nehirlerimiz, göllerimiz, tatlı su kaynaklarımız her geçen gün azalıyor. Artık su yetmemeye başladı. Tarımda, sanayide ve evde bunun sıkıntılarını çekeceğiz. Artık su kesintilerini de hayatımızda yavaş yavaş görmüş olacağız. Bu herkes için zorluktur. Ama tedbirlerimizi alırsak bu doğal süreci daha az hasarla geçirebilme şansımız var. Nedir tedbirlerimiz? Özellikle yağmur sularından faydalanmamız lazım. Yağmur suyunun akıp gitmesini engelleyecek donanımları yapmamız lazım” şeklinde konuştu.