Hak Sanayici İşadamları Derneği (HAKSİAD) Diyarbakır İl Başkanlığı Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depreminin 2'nci yıldönümü münasebetiyle yazılı açıklama yaptı.
HAKSİAD Diyarbakır İl Başkanı Selahattin Güneş imzasıyla yapılan açıklamada ağır hasarlı binaların yıkım çalışmaları, bölge esnafına etkisi ve deprem sonrası ekonomik kalkınma gibi konuları ele alırken şehir planlaması, bina yapı yönetmelikleri ve olası depremlere karşı alınması gereken tedbirlere dikkat çekti.
6 Şubat 2023'te ülkeyi derinden sarsan ve asrın felaketi olarak adlandırılan iki büyük depremin meydana geldiğini vurgulayan Güneş, "11 ilimizi etkileyen bu yıkıcı afet, binlerce canımızı bizden aldı, şehirlerimizi enkaza çevirdi ve milyonlarca insanın hayatını kökten değiştirdi. Diyarbakır’da, depremden etkilenen diğer şehirlerimize kıyasla can kaybı daha az olsa da kaybettiğimiz her can, bizim için büyük bir acıdır. Resmi rakamlara göre Diyarbakır’da 412 kişi hayatını kaybetti. Deprem nedeniyle 21 bina tamamen yıkıldı ve binden fazla binanın yıkılacağı öngörülüyor. Ağır hasarlı binaların kontrollü yıkımları ise halen devam etmekte." ifadelerini kullandı.
"Ticaretin daha hızlı toparlanabilmesi için teşvikler artırılarak devam etmeli"
Depremin sadece konutları değil, işyerlerini de büyük ölçüde etkilediğinin altını çizen Güneş, "Diyarbakır’da 2882 işletme ya yıkıldı ya da kullanılamaz hale geldi. İş yerlerini taşımak zorunda kalan esnaflar, yüksek kiralar ve artan maliyetlerle karşı karşıya kaldı. Bu durum, sadece esnafları değil, bölgedeki ekonomik dengeyi ve ticareti de olumsuz yönde etkiledi. Özellikle, nitelikli ve kalifiye eleman bulma sorunu, ticaretin toparlanmasını zorlaştırdı. Ancak esnaflar, kendi dayanışmaları sayesinde işlerini ayakta tutma mücadelesi verdi." şeklinde konuştu.
Hükümetin, deprem bölgesindeki işletmelere sağladığı bazı destekleri olduysa da bu yardımların esnafın kalkınması için yeterli olmadığını kaydeden Güneş, ticaretin daha hızlı toparlanabilmesi için teşviklerin artırılarak devam etmesi gerektiğine dikkat çekti.
Güneş, "Özellikle, faizsiz kredilerin işletmelere uzun vadeli olarak sunulması büyük bir ihtiyaçtır. Eğer ekonomik destek mekanizmaları güçlendirilmezse, bölgede ticaretin yeniden canlanması oldukça zor olacaktır. Afetlere karşı daha güçlü önlemler alınmalı. Bu felaketin ardından, bina yapı yönetmeliklerinin günümüz ve bölgemiz şartlarına uygun hale getirilmesi kaçınılmaz bir zorunluluktur. Depremler, doğanın bir gerçeği olsa da doğru şehir planlaması ve mühendislik çözümleriyle can ve mal kaybını en aza indirmek mümkündür." ifadelerine yer verdi.
"Depremzede vatandaşlarımızın yaralarını sarmak için dayanışmamızı sürdürmeye devam edeceğiz"
Deprem gibi doğal afetlerde can ve mal kaybını minimuma indirmeye yönelik alınabilecek birtakım tedbirleri sıralayan Güneş, açıklamanın devamında şu ifadeleri kullandı:
"Zemin etütleri titizlikle yapılmalı ve raporlar şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşılmalıdır. Fay hatları üzerine kesinlikle yeni yerleşim alanları inşa edilmemelidir. Mevcut binaların depreme dayanıklılığı sıkı denetimlerle kontrol edilmeli, gerekirse güçlendirme çalışmaları teşvik edilmelidir. Bu felaketten ders çıkarmak zorundayız. Yıkımın değil, dayanıklı şehirlerin inşa edildiği bir gelecek için hep birlikte çalışmalıyız. Depremde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Depremzede vatandaşlarımızın yaralarını sarmak için dayanışmamızı sürdürmeye devam edeceğiz. Rabbim, milletimize bir daha böyle büyük acılar yaşatmasın."