"Hava kirliliği bu hastalığı arttırıyor" KOAH’ın hava kirliliği ve sigaraya bağlı olarak arttığına vurgu yapan Turan, KOAH’la en iyi mücadelenin, havanın temizliğini arttırmak olduğunu belirterek, "Günümüzde tütün kullanımı yanında, iç ve dış ortamda fosil yakıt (odun, kömür, petrol, gaz) ile biyokütle (bitki sapları, tezek vb) dumanına ve hava kirliliğine maruz kalma da önemli risk faktörlerini oluşturmaktadır. Yetersiz beslenme, enfeksiyonlar ve/veya iç ve dış ortam kirleticilerine pasif maruz kalmaya bağlı olarak doğumdan önce ve sonra akciğer gelişiminin geri kalması da KOAH' a yol açabilir. Artan tütün kullanımı, yoğun şehirleşme ve kötüleşen hava kalitesi de çoğu düşük ve orta gelirli ülkelerde bu faktörlere maruz kalma riskini artırmaktadır. Bu risk faktörlerine maruziyetin azaltılması, KOAH'ın gelecekteki yükünü azaltmak için esastır." diye konuştu.
"Erken teşhis tedaviyi kolaylaştırıyor" KOAH’ın yaşa takılmadan her bireyin bu hastalığa yakalanabileceğini dile getiren Turan, tüm hastalıklarda olduğu gibi, bu hastalıkta da erken teşhisin çok önemli olduğuna değindi.
KOAH hastalığını ve korunmanın yollarını anlatan Turan, tedavi yöntemleri hakkında da bilgi verdi. Bu hastalığın nefes odaklı olduğuna değinen Turan, "KOAH tedavisinde nefes açıcı özellikte 'inhaler' olarak adlandırılan solunum yolu ile uygulanan ilaçlar ile hava yollarındaki daralmanın azaltıp hastanın olabildiğince rahatlatılması amaçlanmaktadır. Solunum yetmezliği olan KOAH’lı hastalarda evde oksijen tedavisi ve/veya evde solunum cihazı tedavisi gibi tedavilere ihtiyaç olabilmektedir. Son yıllarda KOAH hastalarının çok küçük bir alt grubunda, ehil ellerde yapılması gereken yapılan bronkoskopik tedaviler hastalığı değil etkilerini geçici bir süre giderebilen tedavilerdir ve hastalığı ortadan kaldırmazlar. Hastalığın seyrini kötüleştiren, hatta ölümlere neden olan alevlenmelerden ve zatürreden korunmak için grip ve zatürre aşılarının yaptırılması ve nefes yoluyla alınan ilaç tedavilerinin düzgün uygulanması gerekir. Bu tedavilerin yanı sıra sağlıklı beslenme, fiziksel aktivitenin ve gerekirse akciğer rehabilitasyonu uygulanması hastaların günlük yaşamlarının daha kaliteli hale gelmesini sağlar." ifadelerini kullandı.