DEM Partili Belediyeler tarafından şu ana kadar işten çıkarılan 830 işçi ve 250'den fazla sözleşmeli memurun Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde başlattığı nöbet 197 gündür devam ediyor.
Memur-Sen ve HAK-İŞ bileşenleri DEM Partili Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde işten çıkarılan işçilerin yaşadığı mağduriyetleri tekrardan dile getirmek amacıyla basın açıklaması düzenledi.
Yapılan abasın açıklamasını Memur-Sen İl Başkanı Ramazan Tekdemir okudu.
"DEM partili belediyeler ideolojik ve stratejik hedefle hareket etmektedir"
DEM’li Belediye yönetimleri tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeden işten çıkarılan ve iş güvenceleri ellerinden alınan işçi sayısının 830’a ulaştığını belirten Tekdemir, bununla yetinmeyen DEM’li Belediyelerin 31 Aralık 2024 tarihi itibariyle 250'den fazla sözleşmeli memurun işine son verdiğini dile getirdi.
Kış günü işinden ve ekmeğinden edilen yüzlerce işçinin hem Kürt, hem Diyarbakırlı hem de görevlerinin başında aktif çalışan emekçi insanlar olduğunu vurgulayan Tekdemir, "DEM’li belediye yönetimleri bir taraftan tasarruf tedbirlerini öne sürerek, ya da ilgili unvan ve pozisyonda ihtiyaç kalmadığını bildirerek işçi ve memur kıyımı yaparken diğer taraftan farklı pozisyonlara yüklü miktarda katalog alım yaparak bu ayıplı çelişki durumunu gözler önüne sermektedir. Büyük mağduriyetlere dönüştürülen toplu işten çıkarmalar ve toplu yeni alımlar açık bir biçimde gösteriyor ki, DEM partili belediyeler bu halkın belirli bir kesimine karşı husumet gözetmekte, ideolojik ve stratejik hedefle hareket etmektedir." dedi.
"Sözde işçi haklarını savunanlar işten çıkarmalarla emekçilere dram yaşatmaya devam etmektedir"
Tekdemir, "DEM’li yöneticlerin nitelikli emek gücüne yönelik talan siyaseti hizmetlerin aksamasına, imkanların yerinde kullanılamamasına, halkımızın belediye hizmetlerinden yeterince faydalanamamasına neden olmaktadır. Bizler MEMURSEN ve HAKİŞ bileşenleri olarak haksız ve hukuksuz uygulamalar karşısında ve emek dayanışmasının yanında yer almaya devam edeceğiz.
İdeolojik saiklerle yapılan bu zulüm karşısında soluğu kesilen yandaş sözde emek örgütlerinin vesayetin odağına mahkûm şekilde emekçilere sırtını dönmeleri tam bir fecaat örneğidir. Bizler ise baskı ve zulmün kimden geldiğine bakmaksızın her durumda güçlü itirazlarımızı yapmaya, tepki ve protestolarımızla haksızlığa dur demeye, hukuku işletmeye ve mağdur emekçilerimizin sürecini takibe devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günündü mağdur edilen basın çalışanlarının durumuna da dikkat çeken Tekdemir, "30 yıllık emekçi gazeteci Saffet Azbay kardeşimiz DEM partili Bağlar belediye yönetimi tarafından basın birimindeki görevinden alınarak ağır bir mobbing ve baskı süreçlerinden sonra sokaklarda taş döşeme işinde çalıştırılarak adeta kürek mahkûmu muamelesine tabi tutulmaktadır.
Sözde işçi haklarını savunanlar sürgünler, mobbingler, sendika değiştirme baskıları, işten çıkarmalarla emekçilere dram yaşatmaya devam etmektedirler." şeklinde konuştu.