?>

Murat Kurum: İklim kanunu hazırlıkları tamamlanmak üzere

TBMM Çevre Komisyonu Başkanı ve İstanbul Milletvekili Murat Kurum, "Meclis’imizin açılmasıyla önümüzdeki 100 yılı şekillendirecek bir çerçeveye sahip olacak İklim Kanunu’nu Çevre Komisyonumuzda görüştükten hemen sonra Meclis’imizin onayına sunacağız." dedi.

Siyaset - 1 yıl önce

TBMM Çevre Komisyonu Başkanı ve İstanbul Milletvekili Murat Kurum, yaptığı yazılı açıklamada
İklim değişikliğiyle mücadele kapsamında en büyük hazırlıklarının İklim Kanunu olduğunun altını çizen Kurum, bugün Türkiye’nin acilen kapsamlı bir İklim Kanunu’na ihtiyacı olduğunu söyledi.
Kurum, "Bu anlamda TBMM Çevre Komisyonu olarak başta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız olmak üzere tüm üyelerimizle, ilgili kurum ve kuruluşlarımızla, STK’larımızla, üniversitelerimizle, belediyelerimizle birlikte hazırlıklarımızı tamamlamak üzereyiz. İnşallah Yüce Meclis’imizin açılmasıyla önümüzdeki 100 yılı şekillendirecek bir çerçeveye sahip olacak İklim Kanunu’nu Çevre Komisyonumuzda görüştükten hemen sonra Meclis’imizin onayına sunacağız. İklim Kanunu ile tüm vatandaşlarımızın, gelecek nesillerimizin çevre hakkını koruyacak, çevre ve iklim adaletini en güzel şekilde tesis edeceğiz. Ayrıca yeni Anayasa çalışmalarımızla da bunları yasalarla güvence altına alacağız. Ulusal çevre strateji ve politikalarımız doğrultusunda çevrenin ve yeşil alanların geliştirilmesine, iklim değişikliğine karşı mücadele çalışmalarına ve döngüsel ekonomiye geçişe komisyon çalışmalarımızla katkı sağlayacağız. 2053 Net Sıfır Emisyon hedefimizin gerçekleşmesi için 28. Yasama döneminde de büyük bir hassasiyet, özveri ve azimle çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Dün olduğu gibi bugün de hiçbir insanımızı ve hiçbir doğa canlısını geride bırakmayacağız. Kazanan doğamız, başaran ülkemiz, sevinen insanımız olacak." dedi.
"İklim krizi tüm dünyada sürdürülebilir kalkınmanın önündeki en büyük engeldir"
Özellikle son yıllarda iklim krizine bağlı olarak yaşanan küresel ısınma, ekolojik istikrarsızlık, biyolojik çeşitliliğin azalması ve çevre kirliliği gibi küresel sorunların tüm insanlığın yüzleşmesi gereken bir noktaya ulaştığını kaydeden Kurum, iklim değişikliği denildiğinde akla hiç şüphesiz küresel ısınmanın geldiğini belirtti.
Kurum, "Bugün küresel hava sıcaklıkları son yılların çok üstünde. Bakın geçtiğimiz temmuz ayında tüm zamanların rekor seviyesinde bir sıcaklık yaşadık. 2023 yılı son yılların sıcaklık ortalamasına göre 0,43 santigrat derecenin üzerinde. Yani bugüne kadarki en sıcak üçüncü yılı yaşıyoruz. Tabi iklim değişikliğiyle sadece hava sıcaklıkları artmıyor. Aynı zamanda deniz ve okyanus suyu ile toprak sıcaklıkları da aşırı şekilde artıyor. Gıda krizlerine ve yüksek gıda enflasyonuna yol açan kuraklık ve ani hava olayları her geçen gün kendisini daha çok hissettiriyor. Denizlerde, okyanuslarda su seviyeleri ciddi anlamda yükseliyor. Yine her geçen gün iklim değişikliğinin insanları göçe zorladığını Dünya Meteoroloji Örgütü vurguluyor. Tabi iklim göçleri de meydana geliyor. Öyle ki 2050 yılına kadar 216 milyondan fazla insanın afetlerden kaçmak için yer değiştireceği öngörülüyor. İklim krizinin daha net anlaşılması açısından birkaç örnek vermek istiyorum. Bugün Akdeniz ülkelerinde orman yangınlarının sayısı ve şiddeti her geçen gün artıyor. Buna bağlı olarak can kayıpları yaşanıyor, binlerce insan tahliye ediliyor, milyonlarca insanın soluduğu havanın kalitesi ciddi anlamda düşüyor. Yine hatırlarsanız, geçtiğimiz senelerde Avustralya’da 240 gün süren bir yangın meydana geldi. Amerika’nın birçok eyaletinde kasırgalar ve fırtınaların son derece yıkıcı etkileri oldu. Asya’da ve Afrika’da aşırı yağışlar yüzünden, maliyeti çok yüksek sel felaketleri yaşandı. Şunu net bir şekilde ifade edebilirim ki iklim krizi tüm dünyada sürdürülebilir kalkınmanın önündeki en büyük engeldir." ifadelerini kullandı.
Dünyanın kritik bir eşikten geçtiğini ve bu kritik eşiğin küresel ısınmayı 1.5 derece sınırında tutmak olduğunu dile getiren Kurum, "Bu hedefe ulaşmak için küresel emisyonların 2030 yılında yüzde 45 azaltılması 2050 yılında ise net sıfıra ulaşması gerekiyor. Bu yüzden karbon ayak izini daha da azaltmalıyız, yenilenebilir enerjiyi hayatımızın her safhasına yerleştirmeliyiz, sera gazlarını azaltmalıyız." diye ekledi.
Türkiye, küresel iklim değişikliğinin potansiyel etkilerini yaşıyor
Türkiye'nin Akdeniz Havzasında bulunması sebebiyle küresel iklim değişikliğinin potansiyel etkileri açısından risk durumu yüksek ülkeler arasında yer aldığını belirten Kurum, bu yüzden özellikle son 2 yıl içerisinde ülke olarak dünyada görülmemiş büyüklükte sel ve heyelanlar, olağandışı yangınlar yaşadıklarını hatırlattı.
Kurum, "Konya’mızda obrukların sayısı nerdeyse 700’e yaklaştı. Türkiye'nin en büyük buzul kütlesi olan Hakkâri Cilo dağındaki 20 bin yıllık Cilo buzulları her geçen gün biraz daha eriyor. İşte Marmara Denizi’nde bir müsilaj problemi yaşadık. Şu an bir müsilaj olmazsa da bu risk halen devam ediyor. Bunlar ülke olarak iklim krizine bağlı yaşadığımız felaketlerin sadece bazıları."
"Sıfır Atık Hareketini medeniyetimizin kadim değerlerinden aldığımız güçle küresel bir politikaya dönüştürdük"
İklim değişikliği sonuçlarının artık sadece çevre, jeofizik ve ekolojinin konusu değil aynı zamanda ekonomi, maliye ve sosyal politikaların da konusu haline geldiğini belirten Kurum,  şöyle devam etti:
"Türkiye, İklim değişikliğinin geldiği bu noktadan sorumlu bir ülke değildir. Ancak bizim tarihten gelen bir hassasiyetimiz var. O da insanlığa karşı vazife bilincimiz. Bu bilincin bir gereği olarak Ekim 2021’de Paris İklim Anlaşmasını TBMM Genel Kurulu’nda oybirliğiyle kabul ettik. İklim Değişikliği ve Uyum Koordinasyon Kurulumuzu oluşturduk. Bilim insanlarımızdan çiftçilerimize, kamu kurumları ve özel sektörden STK’lara, yerel yönetimlerimizden iklim elçilerimize kadar geniş bir katılımla ülkemizin ilk İklim Şurası’nı gerçekleştirdik. Saygıdeğer Emine Erdoğan Hanımefendi’nin himayeleri ve destekleriyle 6 yıl önce hayata geçirilen Sıfır Atık Hareketini medeniyetimizin kadim değerlerinden aldığımız güçle küresel bir politikaya dönüştürdük. Bugün Türkiye’nin diplomatik girişimleri ile 30 Mart’ın tüm dünyada ‘Dünya Uluslararası Sıfır Atık Günü’ olarak kutlanması kararı alınmıştır. Türkiye’nin girişimleri ile sıfır atık, küresel bir çevre hareketi olarak insaf ile israf arasındaki çizgiyi tüm insanlığa yeniden hatırlatmıştır. Sürdürülebilir bir çevre yönetimi ve kalkınma için çok önemli bir çıkış noktası olan Sıfır Atık Hareketi kısa sürede bir yaşam felsefesine dönüşmüştür." 
Haftanın Öne Çıkanları

Husumetli aileler silah, taş ve sopa ile kavga etti - VİDEOLU

2023-08-20 16:32 - Güncel

İş çıkışı silahlı saldırıda öldü

2023-08-22 12:43 - Güncel

Rekabet Kurulundan ünlü siteye 40 milyon lira ceza

2023-08-23 12:09 - Ekonomi

Kütahya'da 23 günde 116 kişi uyuşturucudan yakalandı

2023-08-24 10:54 - Güncel

Sason’daki tarihi Sevek mesire alanı güvenlik korucuları tarafından korunacak

2023-08-20 12:31 - Güncel

Polisinden uyuşturucu ile mücadele denetimleri

2023-08-23 00:29 - Güncel

Rekabet Kurumu'ndan Ak Gıda'ya soruşturma

2023-08-20 15:03 - Güncel

Diyarbakır’da 3 firari hükümlü yakalandı

2023-08-22 09:56 - Güncel

Malatya'da meydana gelen deprem Adıyaman'da da hissedildi - VİDEOLU

2023-08-24 09:47 - Güncel

Altın fiyatları bugün ne kadar?

2023-08-21 11:30 - Ekonomi

İlgili Haberler

Silifke Belediyesi Kent Lokantası törenle hizmete açıldı

11:09 - Siyaset

Başkan Boltaç’tan mahalle ziyaretleri

11:10 - Siyaset

İlçe şefleri toplantısı Akhisar’da yapıldı

11:08 - Siyaset

AK Parti İzmir İl Başkanı Saygılı’dan CHP’ye yanıt

10:27 - Siyaset

Kütahya AK Parti’de istişare ve değerlendirme toplantısı

21:12 - Siyaset

Günün Manşetleri

Diyarbakırlılara da ödeme yapılacak!

11:22 - Diyarbakır

Diyarbakır'da silahlı şehir eşkıyaları yakalandı

10:21 - Diyarbakır

Sahte internet sitesi ile araç kiralama hizmeti veren şebeke çökertildi: 15 tutuklama

09:57 - Diyarbakır

Emeklilere Yüksek Promosyon Yarışı! Diyarbakır'da Bankalar Rekabeti Kızıştırdı

18:42 - Diyarbakır

Amedspor, evinde Fatih Karagümrük ile berabere kaldı!

18:30 - Diyarbakır