?>

Abdullah bin Zülbicâdeyn (r.a.)-2

Yusuf ARSLAN

6 yıl önce

 

Abdullah Zülbicâdeyn (r.a.) yetimdi. Amcasının yanında kalıyordu. Amcası ona çeşitli ikramlarda bulunurdu. Bir gün Abdullah’ın Müslüman olduğunu öğ­renince çok kızdı. Abdullah’ı yanına çağırdı ve “Duyduğuma göre, sen Muhammed’e tabi olmuşsun. Eğer bundan vazgeçmezsen, sana verdiğim elbiseler dâhil bütün ikramlarımı, hediyelerimi geri alırım!” dedi. Hz. Abdullah onun bu tehdidine aldırış etmedi. Pervasız bir şekilde, “Evet amca, ben Müslüman’ım!” cevabını verdi.
Bunun üzerine amcası, üzerindeki elbiselere varıncaya kadar ona verdiği her şeyi geri alarak annesine gönderdi. Annesi de kalın bir elbise verdi. Abdullah üzerindeki bu el­biseyle Re­sû­lul­lah’a giderken yolda elbisesi ikiye ayrıldı. O da, elbisenin bir kısmını be­linden alt tarafına, diğer kısmını sırtına aldı. Öylece Re­sû­lul­lah’ın huzuruna gitti. Ba­şından geçenleri Peygamberimize anlattı. Onun bu fedakârlığı Re­sû­lul­lah’ı çok duygu­landırdı. Ona iltifatta bulundu. Ayrıca, “iki elbise sahibi” manasına gelen “Zülbi­câ­deyn” lakabını verdi. Bundan böyle Hz. Abdullah bu lakabıyla birlikte anılacaktı.
Hz. Abdullah, Müslüman olduktan sonra, devamlı Re­sû­lul­lah ile beraber kal­mayı arzu etti ve ondan bir dakika olsun ayrılmak istemedi. Re­sû­lul­lah ile bera­ber kaldıktan sonra gece gündüz Kur’ân okur, dua ve ibadetle meşgul olurdu. Bazı günler Re­sû­lul­lah’ın kapısına gider, oturur, tespih ve tekbirle vakit geçirir­di. Hz. Ömer (r.a.), Re­sû­lul­lah’a giderek, bu hareketin riya olup olmadığını sor­duğunda, Hz. Peygamber, “Ey Ömer, bırak onu. O, Allah’a dua eden, yalvaran, kalbi yanıklardandır.”[2]buyurdu.
Hz. Abdullah, Re­sû­lul­lah ile birlikte Tebük Seferi’ne katıldı. Çok büyük kah­ra­manlıklar gösterdi. Sonunda şehit oldu. Kabir kazma ve defin işiyle Peygam­berimiz, Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ömer meşgul oldu. Peygamberimiz onun naaşını kabre koyduktan sonra, “Ey Allah’ım, ben ondan razıyım, Sen de ondan razı ol.” diye dua etti.
Peygamberimiz onun vefatından müteessir olmuştu. Bunu gören sahabiler, “Yâ Re­sû­lal­lah, Abdullah’ın vefatına üzüldünüz!” dediler. Peygamberimiz, “Evet, çünkü o, Allah ve Resûlünü seviyordu.” buyurdu.
Orada hazır bulunan sahabilerden İbni Mes’ud (r.a.) der ki: “Ben ondan beş yıl önce Müslüman oldum. Yemin ederim ki, onun yerinde olmayı çok arzu ederdim!”[3]

Allah onlardan razı olsun!

YAZARIN DİĞER YAZILARI