“Resûlullah gecenin bir kısmını namazla geçirdikten sonra bize doğru yöneldi: ‘Bizim için, gidip müşriklerin ne yaptığını gördükten sonra yanımıza dönecek biri var mı? Ki ben onun cennette bana arkadaş olmasını Yüce Allah’tan dileyeyim…’ buyurdu. Cevap veren çıkmadı. Hepimiz korku, açlık ve şiddetli soğuk yüzünden ayağa kalkamaz durumdaydık. Sustuk. Resûlullah aynı daveti tekrarladı. Yine cevap veren çıkmadı. Resûlullah yavaş yavaş yanıma geldi. Üzerimde ne düşmandan korunabileceğim kalkanım ne de soğuktan korunabileceğim bir elbisem vardı. Boyu dizlerimi geçmeyen kısa bir elbiseden başka üzerimde bir şey yoktu. Resûlullah yanıma gelince utancımdan dizlerimin üzerine çöküp büzüldüm. Resûlullah bana işaret ederek, ‘Kimdir bu?’ deyince ben, ‘Huzayfe’yim, yâ Resûlallah.’ dedim. ‘Beni duymadın mı? Niçin kalkmadın?’ diye sordu. ‘Seni hak ile gönderen Allah’a yemin ederim ki, açlık ve soğuktan dolayı davetine icabet edemedim…