?>

Muaz Bin Cebel (r.a.) -2

Ebubekir Sıddık ARSLAN

3 yıl önce

MUAZ BİN CEBEL'İN (R.A) KATILDIĞI SEFERLER

Hz. Peygamber, hicretin 9. yılı Rebîülâhirinde (Ağustos 630) Muâz’ı Ebû Mûsâ el-Eş‘arî ile birlikte Yemen’e elçi, zekât memuru ve kadı sıfatıyla gönderdi. Muâz’ı Yemen’e giden heyete başkan tayin ederek onun Yukarı Yemen’de, Ebû Mûsâ’nın da Aşağı Yemen’de görev yapmasını istedi. İslâmiyet’i kabul eden ilk Himyer meliklerinden Hâris b. Abdükülâl’e Muâz ile bir mektup gönderdi. Muâz’ın Yemen’de kadılık yaparken nasıl hüküm vereceğiyle ilgili olarak Resûl-i Ekrem ile aralarında geçen konuşma meşhurdur.
Resûlullah’ın sorularına cevap veren Muâz önce Allah’ın kitabına göre hükmedeceğini, aradığı delili Kur’an’da bulamazsa Resûl-i Ekrem’in sünnetini dikkate alacağını, aradığını orada da bulamazsa kendi kanaatine göre hüküm vereceğini söyleyince Hz. Peygamber memnun oldu ve Resûlullah’ın elçisine Resûlullah’ı hoşnut edecek şekilde cevaplar verdiren Allah’a hamdetti (Ebû Dâvûd, “Aḳżıye”, 11; Tirmizî, “Aḥkâm”, 3). Ayrıca halka kolaylık gösterip zorluk çıkarmamalarını, müjde verip nefret ettirmemelerini tembih etti (Buhârî, “Meġāzî”, 60; Müslim, “Cihâd”, 7). Yemen heyetini uğurlarken bir süre Muâz’ın yanında yürüyen Resûl-i Ekrem’in ona belki bir daha görüşemeyeceklerini, Medine’ye döndüğünde sadece mescidini ve kabrini bulacağını söyleyince Muâz ağladı; Hz. Peygamber de onu teselli etti (Müsned, V, 235).
Yemen’deki Benî Bekre kabilesinin Sekûn kolundan bir hanımla evlenen Muâz b. Cebel, orada peygamberlik iddiasında bulunan ve kısa sürede Yemen’in birçok bölgesine hâkim olan Esved el-Ansî’nin üç ay içinde ortadan kaldırılmasında önemli rol oynadı. 11 (632) yılında görevini tamamladı ve Resûl-i Ekrem’in vefatından bir süre sonra Medine’ye döndü.
Muâz, Hz. Ebû Bekir devrinde Suriye fetihlerine katılmak için halifeden izin talep etti. Hz. Ömer, onun bilgisine ihtiyaç duyulacağı gerekçesiyle izin verilmemesini telkin ettiyse de halife şehid olmak isteyen kimseyi engellemeye hakkı olmadığını söyleyerek ona izin verdi. Muâz, önemli görevler üstlendiği Yermük ve Ecnâdeyn savaşlarıyla Dımaşk’ın fethinde bulundu. Ecnâdeyn Savaşı’nda ordunun sağ kanadına kumanda etti. Hz. Ömer halifelik görevini üstlendiğinde Suriye ordusunun kumandanı Ebû Ubeyde b. Cerrâh ile ona bir mektup yazdı. Ebû Ubeyde veba salgınında ölünce ordunun başına Muâz b. Cebel geçti. Daha sonraları bazı sahâbîlerle birlikte Suriye’ye muallim olarak gönderildi.

HZ. İBRAHİM'E (A.S.) BENZETİLİRDİ

Abdullah ibni Mes'ud (r.a.) Muaz hakkında, Muaz Allah yolunda bir cemaat gibiydi. Biz onu hep Hz. İbrahim'e (a.s.) benzetirdik. O, insanlara hayrı, iyiliği öğretir, Allah'a ve Resulüne itaat ederdi diye şahadette bulunmuştur.
Mus'ab bin Umeyr'in (r.a.) delaletiyle 18 yaşlarında iken İslâm'la şereflenen Muaz bin Cebel (r.a.) genç, zekî, cesur ve çok cömertti. Az konuşur, çok dinlerdi. Rasulullah (s.a.) Medine'ye hicret edince Muaz (r.a.) O'ndan hiç ayrılmadı. Kur'an'ı, İslâm'ı onun tükenmez kaynağından öğrendi.
Muâz b. Cebel her zaman Resûl-i Ekrem’in yanında bulunmaya gayret eder, merak ettiği konuları sorup öğrenirdi. Hz. Peygamber de onu sever, bazan Ufeyr adlı eşeğinin terkisine bindirirdi (Buhârî, “Cihâd”, 46; Ebû Dâvûd, “Vitir”, 26; İbn Sa‘d, II, 347; III, 586; VII, 389). Muâz bir gün mahallesinde yatsı namazını kıldırırken Bakara sûresini okumuş, ziraatla uğraştıkları için yorgun düşen cemaatten bazıları onu Hz. Peygamber’e şikâyet edince Resûlullah ona, “Sen fitne mi çıkarmak istiyorsun?” demiş ve namazı daha kısa sûrelerle kıldırmasını istemiştir (Buhârî, “Eẕân”, 60, “Edeb”, 74; Müslim, “Ṣalât”, 178-179; Ebû Dâvûd, “Ṣalât”, 123, 124).
YAZARIN DİĞER YAZILARI