"EVLENMEK İSTEMEZ MİSİN?"
Birkaç gün sonra Efendimiz Rebîa'ya tekrar sordu. O da aynı cevabı verdi. Fakat gönlü, zihni bu soruya takıldı ve yanlış yaptığını farketti. Kendi kendine: "Resûlullah (s.a.) benim dinim ve dünyam için en uygun olanı daha iyi bilir. Bir daha teklif ederse, kabul edeceğim." dedi. Aradan uzun bir zaman geçmemişti. Efendimiz onu görünce tekrar: "Evlenmek istemez misin Rebîa?!"diye sordu. O da: "İsterim Ya Rasûlallah! Fakat benim durumumu biliyorsunuz." dedi. Bunun üzerine İki Cihan Güneşi Efendimiz: "Falancalara git ve onlara: "Resûlullah (s.a.) size kızınızı bana vermenizi emrediyor."diye söyle buyurdu. Rebîa (r.a.) Utana utana gitti ve Rasûlullah (s.a.)'ın sözlerini iletti. Onlar da "Rasûlullah'ın elçisinin başımız üzerinde yeri vardır. O ancak isteği yerine geldikten sonra döner..." dediler ve kızlarını nikâhladılar. Sevinç içerisinde Efendimizin huzuruna geldi ve: "Ya Rasûlallah en hayırlı evden geliyorum. Onlar kızlarını bana nikâhladılar, fakat mehri nasıl vereceğim?!" dedi.
DÜĞÜN HEDİYESİ
İki Cihan Güneşi Efendimiz kavmim Benî Eslem'in ileri gelenlerinden Büreyde İbni Husayb'ı çağırdı ve: "Bureyde! Rebîa için yardımcı ol! Ona biraz altın topla." buyurdu. O da kısa zamanda altını topladı ve getirdi. Efendimiz Rebîa'yı çağırdı ve: "Bunu onlara götür. Bu kızınızın mehridir de." buyurdu. Daha sonra Büreyde (r.a.) ona bir koç satın aldı. Düğün ziyafeti hazırladı. Efendimizi ve bütün ashâb-ı kiramı davet etti. Ziyafetten sonra, Efendimiz ona düğün hediyesi olarak bir hurma bahçesi verdi. Böylece dünyalık malı da oldu. Bu bahçe Hz. Ebu Bekir (r.a.)'ın tarlasına komşu idi.
Ne samîmî kardeşlik!.. Ne gönülden muhabbet!.. Ne örnek dayanışma!.. Hepsi gıbta edilmeye lâyık davranışlar!.. Allah'ım bizlere de bu güzel davranışları nasib et!..
Rebîa İbni Ka'b (r.a.) Fahr-i Kâinat (s.a.) Efendimizden 12 hadis-i şerif rivâyet etti. Onun Âhirete irtihallerinden sonra Medine'de duramadı. Eslem kabîlesi yurduna yerleşti. Hicretin 63. yılında vefat etti. Rabbimizden onun muhabbet, hizmet ve şefaatini niyaz ederiz. Amin.