ASIM'IN DUASI

Su başına gelen bir çoban buraya Medineliler'den bir gelen olduğunu hurma çekirdeklerinden anladı ve Huzeyl kabilesine durumu bildirdi. Huzeyl kabilesinden Lihyanoğulları derhal iki yüz kadar okçu ile o dağın etrafını sardı. Onları çembere aldı. Onlara: "Kesin söz veriyoruz. Sizleri öldürmek istemiyoruz." dediler. Fakat müşrikin sözüne ne kadar güvenilirdi. O yiğit mücahitler kendi aralarında istişare etti ve savaşmaya karar verdiler. Asım (r.a.) fikrini şöyle açıkladı: "Ben bir müşriğin sözüne güvenemem. Hiçbir zaman da onların sözüne inanmadım. Onların himayesine de girmedim. Onlara teslim olmam."dedi. Ellerini açtı ve: "Allah'ım Peygamberini durumumuzdan haberdar et. "diyerek dua etti. Sadağındaki okları atmaya başladı. Her attığı ok ile bir müşriki yere serdi. Okları bitince mızrağı ile hücum etti ve bir çoğunu delik deşik etti. Mızrağı kırıldı. Hemen kılıcını kınından sıyırıp hücuma geçti. Bir taraftan kılıç sallıyor bir taraftan da şu duayı yapıyordu:

"Allah'ım bugüne kadar senin dinini muhafaza etim. Sen de bugün benim vücudumu müşriklere teslim olmaktan koru."diye niyazda bulundu.

Ne gür iman!.. Ne izzet!.. Ne şahsiyet!.. Allah'ım bizleri de gür imanlı ve müstakim şahsiyetli et!..

ARILARIN KORUDUĞU ŞEHİT!

İki yüz kişiye karşı bu on mücahit öylesine çarpıştı ki, yedisi şehit oldu. Üçü esir olarak KureyşIilerin eline düştü. Lihyanoğulları Asım İbni Sabit (r.a.)'ın başını keserek Sülafe'ye satmak istediler. Fakat Asım (r.a.) duası hürmetine Allah Teala cesedine müşrik eli değdirmedi ve onlara teslim etmedi. Bir arı sürüsü bulut gibi geldi ve cesedini korudu. Müşrikler yaklaşmak istedikçe arıların hücumuna uğradılar. Sonunda aciz kalıp; "Bırakın akşam olunca arılar dağılır, biz de başını keseriz" diye kendilerini teselli ettiler ve dağıldılar. Akşam olunca yokları var eden Allah Teala ve Tekaddes Hazretleri hiç yoktan bir yağmur yağdırdı. Her tarafı sel alıp götürdü. O yüce şehidin cesedi de ortadan kayboldu. Müşrikler ne kadar aradıysa da bulamadılar. Bunun için o: "Arıların koruduğu şehit." diye anılır oldu.

Bu hadise anlatıldığında Hz. Ömer (r.a.) şöyle buyururdu: "Allah Teala elbette mü'min kulunu muhafaza eder. "Asım İbni Sabit sağlığında, müşriklerden nasıl korundu ise Allah Teala da ölümünden sonra onun cesedine müşrik eli dokundurmadı."

Cenab-ı Hak bizleri de bu imana sahip mü'minler eylesin. Asım (r.a.) gibi şirkten nefret edip onun gibi mücadele etmeyi ve izzetle yaşamayı, o kahraman, şehitin şefaatlerine cümlemizi nail eylesin. Amin.