Ortalama küresel sıcaklıklarla ilgili yapılan ölçümlere göre, dünya 2021 yılında sanayileşme öncesi döneme kıyasla 1,1 derece ısındı. İklimle bağlantılı felaketlerin önüne geçilmesi için küresel ısınmanın 1,5 derecenin üzerine çıkmaması gerekiyor. Eğer bu eşik aşılırsa dünya felaketlerle baş edemeyebilir.
Son iki yıldır yaşanan aşırı sıcaklar beraberinde aşırı yağışlar ve kuraklıklar getirdi. Ancak iklimin seyrine bir müdahale imkansız olduğu için 1,5 derecelik sıcaklık artışını geriye çevirmek de imkansız.
Türkiye’de iki yıldır yaşanan sel felaketlerinden ve en son yaşanan 6 Şubat Maraş merkezli depremle binlerce insan yaşamını yitirdi. Ve bu felaketlerin uluşturduğu acılar halen taze. Türkiye bu felaketlerin acılarını yaşarken dünyanın başka ülkelerinde yaşanan sel ve deprem felaketleri de yürekleri dağlıyor.
Bu hafta içerisinde önce Fas’ta deprem felaketi haberi gündeme düştü. Bu depremde 2 binden fazla kişi ölürken, 300 bin kişi de etkilendi. Kahrolası bu deprem bizim yaşadığımız deprem felaketinin acılarını daha çok hatırlattı. Ülke olarak bu acının nasıl bir his olduğunu çok iyi biliyoruz. Türkiye olarak da Fas’a yardım elimizi uzattık. Bir felaket nerede yaşanırsa yaşansın onların acısı hepimizin acısıdır.
Yine son 3-4 gündür Libya’da yaşanan sel felaketi insanlık dramı yaşattı adeta. Sel felaketinde ölü sayısı 5 bin 300'e çıkarken, en az 10 bin kişinin kayıp olduğu belirtildi. Gerçekten de çok dramatik bir olay. Oraya da ülke olarak gel uzattık, ama biliyoruz ki bu acının tarifi yok. Allah onlara yardım etsin ve bir daha böyle acıların yaşanmaması için dua ediyorum. Ama biliyorum ki dünya arkıt bu felaketlerle yüz yüze kalacak maalesef. Gelecek günlerde ne gibi hastalıklar, depremler ve seller dünyanın başına gelecek bilmiyorum, ama hayata dair de umudumuzu yitirmememiz lazım. Ve her gün yeniden yaşama tutunmamız gerekir.