Son dönemlerde Türkiye’de genel anlamda yaşanan ilaç tedarik sıkıntıları, hem hastaları hem de sağlık çalışanlarını zor durumda bırakıyor.
İlaç tedarik sorununun temel nedenlerini sıralayan 43. Bölge Mardin-Şırnak Eczacı Odası Başkanı Fatih Oral, döviz kurlarındaki dalgalanmalar, global tedarik zincirindeki aksamalar ve ilaç fiyatlandırma politikaları, ülke genelinde olduğu gibi Mardin'de de ciddi sıkıntılara yol açtığını kaydederek özellikle kronik hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçların temininde de güçlükler yaşandığını aktardı.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Oral, sorunun boyutlarını ve olası çözüm önerilerini paylaştı.
“Ülkede hizmet veren bazı firmalar, ilaç fiyat politikası baskısı yüzünden Türkiye'den çekilmek durumunda kaldılar”
Ülke genelinde yaşanan ilaç tedarikinden dolayı bazı ilaç firmalarının fiyat politikası baskısı yüzünden Türkiye'den çekilmek durumunda kaldığına dikkat çeken Oral, “Mardin'de yerel olarak ilaç tedarikinde zaman zaman aksamalar oluyor ama bu tabi ki Mardin'e özgü bir durum değil. Türkiye genelinde yaşanan aksaklıklardan kaynaklı bir durumdur. Çünkü ilaçların dağıtımı genel olarak bütün Türkiye'ye eşit olarak yapılmakta. Bu aksaklığın nedenlerinden bazıları, spesifik ilaçların üretiminde yaşanan global sıkıntılar, ilaç tedarikinde ya da lojistik olarak yaşanan sıkıntılar, ilaç hammadde temininde yaşanan sıkıntılardan dolayı bazı ilaçlarda zaman zaman tedarikte sıkıntılar yaşayabiliyoruz. Bir diğer tedarikte yaşanılan aksaklıklardan biri de Türkiye'deki ilaç fiyat politikasının firmalar üzerinde oluşturduğu baskıdır. Bu baskıdan dolayı bazı firmalar, özellikle yeni üretilen ilaçlar veya uzun yıllardır Türkiye'de hizmet veren firmalar ilaç fiyat politikası baskısı yüzünden Türkiye'den çekilmek durumunda kaldılar. Dolayısıyla bu baskı ve son yıllarda artan bu global ilaç temininde yaşanan sıkıntılardan dolayı zaman zaman ilaç tedarikinde eczacılar sıkıntılar yaşayabiliyor. Bununla beraber özellikle pandemi sonrası, dünyada yaşanan ilaç ham madde sıkıntısından dolayı da bu tür durumların oluşması söz konusudur.” şeklinde ifade etti.
"Büyük eczaneler kendine göre stoklama yapıp ona göre ilaç tedarikini yapabiliyor"
Küçük eczanelerin ilaç temininde büyük zincirlerle rekabet etme durumu ve teknolojinin ilaç tedariki üzerindeki etkilerine değinen Oral, “Malum olduğu üzere Türkiye'de zincir ezacılık modeli yok. Ezacılar kendi eczanelerinin sahipleridir. Büyük çaplı eczaneler ve mahalli eczaneler ya da daha küçük ölçekli eczanelerin ilaç tedarik kısmında tabii ki farklılıkları olabiliyor. Çünkü büyük eczaneler kendine göre stoklama yapıp ona göre ilaç tedarikini yapabiliyor. Bu anlamda küçük eczaneler hastalarıyla iletişimlerini ve takiplerini yaparak bu tedarik sıkıntısını gidermeye çalışıyorlar. Bununla beraber teknoloji artık bütün hayatımızın her yerinde yer almaktadır. Eczanelerde de özellikle e-reçete uygulamasına geçilmesiyle beraber ve otomasyon sistemleri, dijitalleşme artık bizim için kaçınılmaz bir durum. Özellikle stok takibinin yapılması ve bu konuda eczanelerin ilaç tedarikinde takibini düzgün yapabilmeleri açısından dijitalleşme son derece önemli bir konumda. Bazı yerler de robotik otomasyon sistemleri bile hayata geçirilmiş durumda. Bu robotik otomasyon sistemleri ilaçların eksikliğini veya takibini yaparak eczanenin daha düzgün çalışması için gerekli işlemleri yapmakta.” ifadelerini kullandı.
"Eczanelerin, özellikle kronik hastalığı olanların ilaçlarını temin edebilme açısından stok, çok önem arz etmektedir"
Oral, özelde Mardin’de genelde Türkiye’deki stok hakkında bilgi vererek, “Son dönemlerde özellikle ilaç fiyat politikasından kaynaklı yaşanan sıkıntılardan dolayı ilaç temininde tabi ki aksaklıklar olabiliyor. Eczacılar da hastalarını bu konuda geri çevirmeme adına bazen stoklama yapabiliyor. Bu durum stokçuluk gibi görünmemelidir. Eczanelerin hastaları geri çevirmeme, özellikle kronik hastalığı olanların ilaçlarını temin edebilme açısından stok, çok önem arz etmektedir. Dolayısıyla hastaların ilaç takibinin aksamaması adına eczacılar da stoklarını buna göre düzenleme içerisine girmelidir. Ki bu yönde de düzenleniyor.” dedi.
"Hiçbir eczacının hastasını geri çevirmek ya da ona ilaç vermemek gibi bir düşüncesi olamaz"
Mevsimsel dönemlerde bazı ilaçların temininde sıkıntılar oluşabildiğini aktaran Oral, “Özellikle mevsimsel dönemlerde bazı sıkıntılar yaşanılabiliyor. Kış dönemine girilmesi hasebiyle antibiyotik ve soğuk algınlığı ilaçlarına ya da öksürük ilaçlarında sıkıntılar olabiliyor. Hastalar da bazen haklı olarak serzenişte bulunuyor. Ezacılarla bazen kavga noktasına bile geliyor ama bunun sorumluluğu gerçekten de ezacılarda değil. Hiçbir eczacının hastasını geri çevirmek ya da ona ilaç vermemek gibi bir düşüncesi olamaz.” şeklinde konuştu.
“İlaç fiyat kararnamesi artık yeniden düzenlenmelidir”
2004’te yürürlüğe giren ilaç fiyat kararnamesinin yeniden düzenlenmesi için yetkililere çağrıda bulunan Oral, “Ekonomik koşullar genel anlamda ilaç temininde çok önemli bir konumda yer alıyor. Bu şartlar düzelmediği takdirde birçok uluslararası firma, Türkiye'den ilaçlarını çekme durumuna gelebilir. İlaç fiyat kararnamesi artık yeniden düzenlenmelidir. 2004 yılında kurulmuş bir ilaç fiyat kararnamesinde zaman zaman güncellemeler yapılmış olsa bile artık çağın koşullarına uymuyor. Bu ilaç fiyat kararnamesinin Euro kuruna bağlı olarak güncellenmesi durumu artık günümüzde enflasyon ortamında geçerliliğini korumuyor maalesef. Bu da ilaç firmalarının bu baskı altında daha fazla sürdürülebilir bir düzeyi, çalışma ortamı oluşturamıyor. Dolayısıyla Türkiye’ye ilaç vermeme veya göndermeme gibi durumlar oluyor. İlerde ekonomik durum düzeldiği takdirde gelirse bu tür sorunlar da çözülebilir. Eczacılarımız her zaman halkın yanındadır.” şeklinde kaydetti.