<div>Son yılların tekerrür eden sorunu olan elektrik kesintileri çiftçileri canından bezdirmiş durumda.</div> <div>Bir yandan ekim yaparken bir yandan elektrik kesintilerinden dolayı sulama yapamayan çiftçiler, geçtiğimiz günlerde elektrik şirketini savcılığa şikayet etmişlerdi. </div> <div>Sorunun giderek büyüdüğünü ifade eden Kızıltepe Çiftçiler Derneği Başkanı Mikail Erbeyi, sadece çiftçilerin değil faturasını ödeyen abonelerin ve tarlası olmayan köylünün dahi komşusundan dolayı elektriklerinin kesildiğini ve mağduriyetler yaşadıklarını iddia etti. </div> <div>Pamuk ve mısır ekiminin başladığını ancak sulama işlemi yapılmadığı için verimin kötü olacağını söyleyen Erbeyi, devletin bir an önce çözüm bulması gerektiğini yoksa ülke ekonomisinin kötü etkileneceğine dikkat çekti. </div> <div>GAP kanalının bütün bu sorunlara çözüm olabileceğini ancak 47 yıldır beklendiğini de söyleyen Erbeyi, sorunu hukuki yollarla çözmek için her şeyi yapacaklarını da ifade etti. </div> <div><strong>"Sabah 08.00 ile 18.00 saatleri arasında bölgeye elektrik vermiyorlar" </strong></div> <div></div> <div><strong>Kızıltepe Çiftçiler Derneği Başkanı Mikail Erbeyi</strong></div> <div>Elektrik kesintilerinin çok uzun süreli olduğunu söyleyen Erbeyi şu ifadeleri kullandı: </div> <div>"Mardin ovasında pamuk ekildi. Pamuk birçok yerde 'Koza Dönemi' dediğimiz döneme geldi. Maalesef tam koza döneminde yine bildiğimiz ezberlerden biri DEDAŞ ortaya çıktı. Özellikle bu bölgede DEDAŞ kangren haline geldi. Çiftçinin tarımsal sulamadaki elektriğini kesiyorlar. Sabah 08.00 ile 18.00 saatleri arasında bölgeye elektrik vermiyorlar. Akşam verilen elektrikte sağlıklı bir elektrik değil, arızalar ve diğer kesintiler var. Maalesef çiftçiler bundan mustarip. Bizler şunu anlayamıyoruz bu durum bilerek yapılan bir durum ve kimse de sesini çıkarmıyor. Bu sadece çiftçiye yapılan bir zulüm bir yanlış değil ülke geneline yapılan bir zulümdür. Ve gerçekten de ülke ekonomisine, ülke tahıl ambarına yapılan bir darbedir. Yani düşünün ki tam koza vereceği dönemde, verimini belirleyen dönemde elektriğin kesilmesiyle suyun kesilmesi manidardır, yanlış bir şeydir. Bu duruma herkesin ses çıkarması lazım." </div> <div><strong>"Köylerde bir dönüm arazisi olmayan vatandaşların suyu yokken elektriği kesmek uygun değildir" </strong></div> <div>Toplu elektrik kesme sonucunda bir dönüm arazisi ve borcu olmayan vatandaşların dahi elektriklerinin kesildiğini belirten Erbeyi, "Buğday hasadının akabinde şu an mısır ektik ve toprağın altında olan birçok mısır su olmadığı ve sulama yapılmadığı için kuru toprağın içindedir. Birazı filizlendiği halde yine sulanamıyor ve dahası birçok çiftçi daha ekim dahi yapmamış durumdadır. Yani böyle bir zulüm, yanlışlık olamaz. Hep yekûn herkesi cezalandırmak olamaz. Yani köylerde bir dönüm arazisi olmayan vatandaşların suyu yokken elektriği kesmek uygun değildir. Bu uygulama doğru değil vebaldir, günahtır. Ülkenin yüzde 25 tahıl ambarını karşılayan Mezopotamya Mardin Ovasında 50 dereceye yakın bir sıcaklıkta ekmek istediği ürünleri ülkenin dört bir yanına göndermek isterken maalesef girdi maliyetlerinin ağır yüküne rağmen artı elektrik kesintisi ve yüksek faturalar biniyor. Bizler çiftçiyiz, bu ülkenin mukaddes insanlarıyız. Üretim yaptığımız için herkesin sofrasına bu ürünleri götürüyoruz. Ancak maalesef bölgedeki özelleştirilen elektrik şirketi terör estirmektedir. Kimse bunu dertlenmiyor." dedi. </div> <div><strong>"Dünyada gıda krizi varken çiftçiye pozitif ayrımcılık yapılmazsa bu zorlu şartlar altında üretim yapılamaz" </strong></div> <div>Erbeyi konuşmasını şöyle sürdürdü: </div> <div>"Mardin'de çiftçi borcunu ödeyemiyor diye bir mantıkla karşı karşıyayız. Sanki çiftçi hırsızlık yapıyor. Elektrik şirketine ait personellerin köye dahi inmeyip faturayı kesiyor. Çiftçiye kazanmadığı kadar ceza yazılıyor. Çiftçinin kazancı, geliri bellidir. Onarım-bakım adı altında sulama döneminde elektrik kesiliyor. Sulama dönemi öncesinde niye bakım-onarım yapılmıyor. Sulama döneminin olduğunu herkes bildiğinden bakım onarımının 1-2 ay öncesinde yapılması lazımdı. Bu konuda bütün çiftçi ve halk mağdurdur. Şirket yetkililerine çağrımızdır, değil 10 saat, 24 saat da elektriği kesseniz biz bu toprakları, bu üretimi bırakmayacağız. Devlete de sesleniyoruz, bu birim fiyatı ile çiftçi bu sulamayı yapamaz. Dünyada gıda krizi varken çiftçiye bunu reva görüp çiftçiye pozitif ayrımcılık yapılmazsa bu zorlu şartlar altında üretim yapılamaz." </div> <div><strong>"47 yıldır süren GAP kanalını bitirsinler çünkü bizim suya ihtiyacımız var, onların elektriğine ihtiyacımız yoktur" </strong></div> <div>Çözümün GAP kanalı projesinde olduğunu ifade eden Erbeyi, 47 yıllık beklemenin artık sonuna gelinmesi gerektiğini söyledi.</div> <div>Erbeyi, "Çiftçilerin de bu konuda hukuki anlamda ellerinden ne geliyorsa yapmaları lazımdır. Bu ülkenin bir adaleti var biz buna inanıyoruz. Her bir çiftçi hakkını savunması gerekir. Savunduğunuz hak, sizin, çocuğunuzun ve ülkenin geleceğidir. Bunu herkes böyle anlasın. Bunu gerçekleştiremiyorlarsa hemen yanımızda 47 yıldır süren GAP kanalını bitirsinler çünkü bizim suya ihtiyacımız var, onların elektriğine ihtiyacımız yoktur. Bize enerjiyi vermeyip batıda bulunan otellere sağlıyorsunuz ama ülkeyi doyuran çiftçinin üzerinden elektriği kesiyorsunuz. Çiftçiye başka yollar arattırmayın. Çiftçiyi zor durumda bırakmayın. Çiftçi hakkını sonuna kadar savunacak. Yüzbinlerce dönüm toprağın altına her şeyimizi koymuşuz, orada kurusun. Mısırda kurusun, pamukta kurusun bakalım kim zarar edecek. O zaman herkes bizim sesimizi duysun. 7 bölgede duysun. Bizim sorunlarımız büyüktür. DEDAŞ'ın gönderdiği 600-700 bin TL'lik faturaların hesabını devlet yapsın, devletin Tarım ve Orman Bakanlığı yapsın, eğer kazanıyorsak ödeyelim. Ama bizlere o kazanç kalmıyor. Bizi her yıl bu kangren haline gelen elektrik sorunuyla gündeme getirmesinler. Onlar belki utanmıyorlar ama bizler utanıyoruz. Çiftçinin yakasından ellerini çeksinler." şeklinde konuştu. </div>
22°
22°