Diyarbakır’ın Merkez Sur ilçesinde marangoz ustası olan Şeref Urakçı Güneydoğu kültüründe önemli yere sahip olan kürsü, Beşik, su testisi ve kar küreği gibi aletleri ahşaptan üretip Diyarbakır’dan Türkiye’nin farklı şehirlerine gönderiyor. İhtiyaca göre çalışıyoruz Marangozluk mesleğine 6 yaşından itibaren başladığını ifade eden Urakçı, "Ahşap hiçbir zaman bitmez. İnsanlarımız ucuz diye plastiği tercih ediyor, fakat yanılgıya düşüyorlar. 1980’li yıllarda mutfak dolaplarını yapardık. Kar küreği, hayvanlar için imlik yapardık. Mesleğimiz yaşadığımız dönemin ihtiyaçlarına göre şekilleniyor. Teknoloji’nin gelişmesinin ardında el emek işinin değeri azaldı. Fabrikalar seri üretim yaptığı için bizim işlere talep azalıyor. İnsanlar daha rahat ve hazır olanlarını tercih ediyor’’ dedi. “Ekonomik kriz bizi etkilemez” Ekonomik krizin hiçbir zaman marangozluk mesleğini etkilemeyeceğini belirten Urakçı,”6 yaşımdan itibaren burada çalıştığım için başka meslekleri öğrenemedim. Hayat devam ediyor. Zamlar oluyor, ağaç pahalı örneğin bizde pahalıya satıyoruz. Onun için krizin bizi etkilemesine izin vermiyoruz. Sevmezseniz bu iş yapamazsınız. Yıllar oldu ben hala çok seviyorum. Ağaç olarak gelir buraya, bölünür, kalıp çıkarılır, kesim kıvamına gelir, montaj yapılır sonra oymaya girer. Sıkımı yapılır daha da bitmez temizlenir ve son rötuşların ardından cilalanır. Ancak kıymeti bilinmiyor, insanlar daha basit eşyalara yöneliyor. Ahşap kalıcı ve ömürlüktür ancak kıymeti bilinmiyor” diye konuştu.