<div>Yıllar önce Hac farizesini yerine getirmek için başvurmuştum. Kısmet oldu, Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’nın yaşamının geçtiği kutsal topraklara gittim. </div> <div>Önce Medine-i Münevvere'yi ziyaret edip, Ravza-i Mutahhara'yı gördük. Efendimizin inşaasında bulunduğu Mescid-i Nebevi’de namaz kılma şerefine nail olduk. Riayete göre Efendimiz “Ara vermeden benim şu mescidimde kırk vakit namaz kılan kimse cehennem azabından beraat yazısı alır , nifaktan da kurtulma mükafatına nail olur” diye buyurmuş. Allah’a hamd olsun. Burada ibadet etmek bize huzur verdi.</div> <div></div> <div>Bu şehirde bulunmak manevi anlamda zenginlik kattı bize. Efendimizin orada yaşamış olması duygulandırdı bizi. O şehir öyle bir şehir ki , maneviyat yüklüyor insana. Huzur veriyor. Huzuru tam anlamında bu şehirde bulduk. </div> <div></div> <div>Efendimizin 10 yılı bu şehirde geçmiş. Diyanet kafilesi ile hac yolculuğumuz başladı. Diyanet görevlileri ve kafile başkanımız Silvan Müftüsü Sabri Erçek ayrıca grup sorumluları Arap Adıbelli. Abdulkadir Demirel , Mevlüt Kuzu ve İbrahim Aykul bizimle çok ilgilendi. Çok yararlandık diyanet görevlilerinden. Hepsinden Allah razı olsun. </div> <div></div> <div>İslam dini için çok kıymetlidir Medine şehri. Hicret’ten sonra Yesrib olan şehrin ismi Hz. Muhammed (SAV) tarafından Medine olarak değiştirilmiştir. Efendimizin sahabeleriyle birlikte yaptığı Mescit hem de Kabri Şerifinin burada bulunması nedeniyle şehir önem arzediyor. </div>