<div>Diyarbakır’ın Tarihi Sur ilçesinde bulunan Hasan Paşa Hanında 50 yıldır tesbih işi yapan Ali Sait Özkan Usta, tesbihlerin toplumun alışkanlıklarını büyük ölçüde değiştirdiklerini belirterek birçok insanın sigarayı bırakarak tesbihe başladığını açıkladı.</div> <div>[youtube-video]https://youtu.be/Rpmh-ufzXnw[/youtube-video]</div> <div>Anadolu, Mezopotamya, Asya ve Avrupa arasında önemli köprü görevi görüyor. Bu açıdan Diyarbakır, Tarihi İpek Yolu’nun merkezlerinde yer alıyor. Osmanlı Dönemi’nde inşa edilen önemli hanlar yüzlerce yıl boyunca aralıksız ticaret merkezi olarak kullanılıyor. Diyarbakır’ın Sur ilçesinde bulunan Hasan Paşa Hanı da bu hanlardan biridir. Diyarbakır’ın tarihini ve kültürünü yansıtması bakımından önemli bir yer alırken ticaret açısından da bugün dahi önemli bir konumda.</div> <div>Diyarbakır’a gelen her turistin mutlaka ziyaret ettiği Hasan Paşa Hanı, kahvaltı mekânlarından kitapçılara, süs eşyalarından değerli takılara kadar birçok mekânı barındırırken tesbihçiler ise en popüler olan mekânlar arasında bulunuyor.</div> <div>Hasan Paşa Hanında 50 yıldan beridir esnaf olan tesbihçi Ali Sait Özkan, “1976 yılından beridir Diyarbakır’da esnaflık yapıyorum. Tesbihçilik günümüzde daha da çoğaldı. Eskiden o kadar ilgi görmüyordu. Tesbihçilik alanında Tornacı dediğimiz arkadaşlar vardır. Ham maddelerimizi Tornadan geçiriyoruz. Oradan gelen ürünlerimizi hazırlayıp satıyoruz.” İfadelerini kullandı.</div> <div></div> <h3><strong>“Bin TL’ye de bir milyona da tesbih var!”</strong></h3> <div>Tesbihlerin ham maddesi hakkında bilgi veren Özkan, “Tesbih, kehribar maddesinden genellikle yapıyoruz. Bu madde çok eski zamanlardan kalan ve bulunan bir madde. Çam ağaçlarından sızmış reçinelerin katılaşmasıyla ortaya çıkar. Birçok alanda özellikle süs eşyası yapımında kullanılan, açık sarıdan kızıla kadar birçok renklerde olabiliyor. Kolay kırılabilen, bir yere hızlıca sürtülüp hafif cisimlere yaklaştırıldığında onları kendine çeken bir madde. Damla kehribarı, Sıkma kehribarı, baltık kehribarı, karayip (dominik) kehribarı, fosilli kehribar, yakut ve safir kehribar gibi çeşitleri vardır.” Diye konuştu.</div> <div>Özkan konuşmasının devamında, “Ham maddemizi atölyemize götürüyoruz. Arkadaşlarımız orada işliyor. Başlarına gümüş veya altın takıyoruz. Son halini aldığında vitrinde yerini alıyor. Bin TL’ye de bir milyona da tesbih vardır. Elimde şuan 30 bine kadar değerli tesbihler hazırda vardır.” Şeklinde konuştu.</div> <div></div> <h3><strong>“İnsanlar sigarayı bıraktı, tesbih çekiyor”</strong></h3> <div>Özkan konuşmasını şöyle süldürdü:</div> <div>Tesbih meraklıları da var. Çok paralarını satıp tesbih alıyorlar. Her şeylerini satıyorlar. Onları uyarıyorum. Bu kadar da abartmayın diyorum. Çoluk çocukları var diye uyarıyorum. Bir tesbihin onlara yeteceklerini söylüyorum. Tesbihin amacı çekmektir. “Bismillahirrahmanirrahim” diyerek çekiyoruz. Sabır çekiyoruz.</div> <div>Tesbihler de bir özellik de var vücuda temas edildiğinde rahatlatıyor. Bu bakımdan birçok faydası vardır. Tek başına kaldığında zaman senin arkadaşındır. İnsanlar sigarayı bıraktı, tesbih çekiyor. İnsanlar daha önce sigara ile rahatlamaya çalışıyordu ancak tesbihe başlayanlar şuan sigaradan vazgeçiyor. İnsan bedeni üzerinde etkisi ve sağlığa faydası yönünden çok iyi bir alışkanlıktır.</div> <div></div> <div></div> <div></div>
22°
22°