Uzmanlardan Ebeveynlere Önemli Uyarı: El-Ayak-Ağız Hastalığında Artış Gözleniyor

Uzmanlardan Ebeveynlere Önemli Uyarı: El-Ayak-Ağız Hastalığında Artış Gözleniyor

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı, Doğu Pediatri Derneği Genel Sekreteri Doç. Dr. Muhammet Asena, son dönemde özellikle çocuklar arasında hızla yayılan el-ayak-ağız hastalığına karşı önemli uyarılarda bulundu.

Diyarbakır’da Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı, Doğu Pediatri Derneği Genel Sekreteri Doç. Dr. Muhammet Asena, son dönemde özellikle çocuklar arasında hızla yayılan el-ayak-ağız hastalığına karşı önemli açıklamalarda bulundu. Doç. Dr. Asena, hastalığın yaz ve sonbahar aylarında sıkça görüldüğünü, ancak küresel ısınmanın mevsimlere etkisiyle bu dönemlerin değişiklik gösterebileceğini vurguladı.

Asena (1)

Hastalığın Belirtileri Neler?

Hastalık genellikle ateş, iştahsızlık, kırgınlık ve boğaz ağrısı ile başlıyor. Ateşin ardından ağız içinde ağrılı su dolu döküntüler ortaya çıkıyor. Daha sonra el ve ayaklarda kırmızı noktalar halinde başlayan ve su toplayan döküntüler gözlemleniyor. Bu döküntüler, genellikle 5-7 gün içinde kendiliğinden iyileşiyor.

Dr. Asena, özellikle küçük çocuklarda ağızdaki yaralar nedeniyle su tüketiminde zorluk yaşanabileceğini ve bunun ciddi sıvı kaybına (dehidratasyon) yol açabileceğini belirterek ebeveynleri dikkatli olmaya çağırdı.

Hastalık Nasıl Yayılıyor?

El-ayak-ağız hastalığı, solunum yolu, tükürük, dışkı veya yakın temas yoluyla bulaşıyor. Bu nedenle hijyen kurallarına uyulması gerektiğini belirten Doç. Dr. Asena, anne babaların çocuklarına el yıkama alışkanlığı kazandırmasının önemine değindi.

Tanı ve Tedavi Süreci

Hastalığın teşhisi genellikle fizik muayene ile konuluyor. Ellerde, ayaklarda ve ağızda karakteristik döküntüler tanı için yeterli oluyor. İleri durumlarda PCR yöntemiyle virüs tespiti yapılabiliyor. Spesifik bir tedavisi veya aşısı olmayan bu hastalıkta, belirtilere yönelik tedaviler uygulanıyor.

Korunma İçin Alınabilecek Önlemler

Doç. Dr. Muhammet Asena, hastalıktan korunmanın en etkili yolunun hijyen olduğunu belirterek şu önerilerde bulundu:

  • Eller, özellikle tuvalet sonrası ve yemek öncesi mutlaka sabunla yıkanmalı.
  • Ortak kullanılan oyuncaklar ve yüzeyler düzenli olarak temizlenmeli.
  • Hasta bireylerle temas ve ortak tabak, bardak kullanımı önlenmeli.
  • Kreş ve okullarda günlük ortam temizliği aksatılmamalı.
  • Kapalı alanlar sık sık havalandırılmalı.

Ebeveynlere Çağrı

Hastalık, düşük hijyen koşullarında daha şiddetli seyrettiği için ailelere büyük sorumluluk düştüğünü ifade eden Doç. Dr. Asena, çocukların kişisel hijyen kurallarını öğrenmesi ve çevre temizliğine özen gösterilmesi gerektiğini vurguladı.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...