Gazze'de yaşanan soykırıma katılan çifte vatandaşlar hakkında HÜDA PAR tarafından hazırlanan kanun teklifinin TBMM'de görüşülmesi yönündeki önergenin kabulünün ardından süreç vatandaşların desteğiyle devam ediyor.

HÜDA PAR Kahta Gençlik Kolları Başkanı Selman Güzel tarafından okunan basın açıklamasında, siyonist işgalcilerin katliamlarına vurgu yapıldı.

Yatsı namazı sonrası başlayan yürüyüşün ardından basın bildirisini okuyan Güzel, "Bilindiği üzere işgalci pozisyonundaki siyonist rejim, kuruluşundan bugüne kadar Filistin halkını sistematik şekilde katletmekte, toplu göç veya kitlesel ölüm arasında tercih yapmaya zorlamaktadır. siyonist rejimin bariz bir soykırıma varan bu insanlık dışı politikası özellikle son süreçte zirveye çıkmış, ayırım gözetmeksizin sivil yerleşim alanlarına dönük saldırıları her türlü savaş suçu ve insanlığa karşı işlenen suçlar da dahil olmak üzere devasa bir soykırım suçuna dönüşmüştür. Savaş suçu veya soykırım suçlarına karşı gerek uluslararası mekanizmalar nezdinde gerekse farklı ülkelerde soykırımcılara karşı çeşitli davalar açılabilmekte ve en ağır cezalar uygulanabilmektedir. Fakat söz konusu siyonist rejim olunca maalesef uluslaraarası mekanizmalar üzerinde baskılar artmakta, istisnalar hariç hiçbir ülke, kendi iç hukukunu işleterek ceza davalarına başvurmaktan kaçınmaktadırlar." dedi.

"Siyasi mülahazalardan bağımsız bir soruşturma talebi imkanı oluşacaktır"

Teklifin yasalaşmasıyla büyük bir adımın atılmış olacağına dikkat çeken Güzel,  "Türkiye'deki ceza hukukunda 5237 Sayılı TCK'nın 76. ve 77. maddelerinde soykırım ve insanlığa karşı suçlar tanımlanmaktadır. Ancak bu suçlar, yurt dışında bir yabancı tarafından ve yabancıya karşı işlenmiş ise sadece Adalet Bakanı'nın talebi üzerine Türkiye'de cezai tahkikata başlanabilmektedir. Bu suçların faillerinin kendi devlet kademelerinde önemli rollerde de bulunabildikleri düşünüldüğünde, çoğunlukla siyasi ilişkiler gerekçe gösterilerek hükümetler tarafından göz ardı edilmekte ve faillere yönelik mekanizma işletilmemektedir. Bununla ilgili verdiğimiz kanun teklifi soykırım suçları dahil, insanlığa karşı işlenen suçların soruşturulmasında adalet bakanına verilen ve daha çok siyasi tasarruf gerektiren talep etme yetkisinin aynısının TBMM'ye de verilmesini öngörmektedir. Kanun teklifimiz kabul edildiği taktirde siyasi tasarrufa takılabilecek soruşturma taleplerinde TBMM de yetki sahibi olabilecektir. Böylece siyasi mülahazalardan bağımsız bir soruşturma talebi imkanı oluşacaktır. Keza siyonistlerin Gazze’ye yönelik halen süren vahşi katliamlarında 'Çifte vatandaş' olmaları hasebiyle aynı zamanda Türkiye vatandaşı olup katliamlara katılanların durumu ortadadır. Medyada, sosyal medya mecralarında bunların katliamlarda rol oynadıklarına dair birçok haber ve görsel materyal bulunmaktadır." ifadelerini kulandı.

Sabra ve Şatilla katliamları unutulmadı Sabra ve Şatilla katliamları unutulmadı

"Dava açma süreci kolaylaşacak"

Güzel, siyonistlerin hesap vermesi için yapılacak görüşmenin olumlu sonuçlanmasını beklediklerini belirterek, "Bunların yanında yine 'Çifte vatandaş' statüsünde olup katliamlara katılmak amacıyla siyonist katillerin safında gönüllü askerliğe yazılanlar var. İlgili kanunlarda değişiklik öngören kanun teklifimizde prensip olarak izin almadan yabancı bir devletin ordusuna gönüllü olarak katılmak da dahil, suça bulaşanların hakkında ceza davalarının açılması, belirli bir sürede ülkeye dönüş çağrısına uymayanların vatandaşlık statülerinin düşürülmesi, varsa Türkiye’deki mal varlıklarına el konularak Aile ve Gençlik Fonu'na devredilmesi öngörülmektedir. Genel Kurul gündemine gelecek kanun teklifimiz kabul edildiği taktirde savaş suçlarına bulaşmış siyonist katiller hakkında siyasi mülahazalara takılmadan dava açma süreci kolaylaşacak; çifte vatandaş sıfatıyla katliamlara iştirak edenler ve vatandaş olup gönüllü şekilde katillerin saflarında insan katledenler hakkında caydırıcı cezalar uygulanabilecektir. Bu amaçla hazırlayıp Genel Kurul gündemine getirdiğimiz kanun teklifimizin desteklenmesini herkesten talep ediyor; bunun insani, İslami ve vicdani bir sorumluluk olduğunu telakki ediyoruz." şeklinde konuştu.

Yüzlerce vatandaşın katılım sağlayarak destek verdiği basın açıklaması, yapılan duanın ardından son buldu. 

Kaynak: İLKHA