Tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan Anadolu, kültürel mirasıyla dünyanın odağında olmayı sürdürüyor. Milattan önce 3 bin yıllarında yerleşimin başladığı ve Urartu Krallığı tarafından surlarla çevrilen Harput Kalesi, Roma, Bizans, Sasani, Artuklu, Selçuklu, Dulkadiroğulları, Safeviler ve Osmanlı gibi birçok medeniyetin izlerini barındırmaktadır. Bu özelliğiyle Harput Kalesi, UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'nde yer alıyor.

Whatsapp Image 2024 06 19 At 21.22.48 (1)

"Taş Kale" anlamına gelen Harput, günümüzden yaklaşık 4.000 yıl öncesine uzanan tarihi bir yerleşim bölgesidir. İlk sakinleri Hurriler olup, sonrasında Hititler bu bölgeye yerleşmişlerdir. Hititler, yazılı kaynaklara göre bu bölgeye İşuva adını vermişlerdir. Hititlerden sonra bölge Asur ve Urartu mücadelesine sahne olmuştur. Urartular ise bölgeyi Supani olarak adlandırmışlardır.

Urartulardan sonra Medler ve İskitler dönemi, ardından Persler ile Romalılar, sonrasında da Bizanslılar ile Sasaniler arasındaki mücadelelere sahne olmuş ve sık sık el değiştirmiştir. 642-934 yıllarında Müslümanların idaresine giren bölge, Müslüman Araplar ve Bizanslılar arasındaki mücadelelere sahne olmuştur. 934 yılında Bizanslılar tekrar bölgede hakimiyet sağlamıştır. 1085 yılında Sultan Alparslan'ın komutanlarından Emir Çubuk Bey, Bizans generali Philaretos Brachamios'un hakimiyeti altındaki Harput'u fethetmiştir.

Lokman Hekim'e anlamlı ödül Lokman Hekim'e anlamlı ödül

Whatsapp Image 2024 06 19 At 21.22.48

Kısa süreli Çubukoğulları hakimiyetinden sonra, 1115 yılında Artuklu emiri Belek Gazi'nin Harput'u almasıyla 1234 yılına kadar süren Artuklu dönemi başlamıştır. 1234 yılında Anadolu Selçuklu, 1243 İlhanlılar, 1363 yılında Dulkadiroğulları, 1465 yılında Akkoyunluların idaresine giren Harput, 1507 yılında Safevi ve Yavuz Sultan Selim'in Çaldıran Zaferi’nin ardından 1516 yılında Osmanlı hakimiyetine geçmiştir.

Harput Kalesinde yapılan kazılarda, 100 basamakla 36 metre aşağı inen bir zindan bulundu. Bu zindanda, Artuklu Beyi Belek Gazi’nin Kudüs Kralı 2. Baudouin’nin haçlı ordusunu yendiğinde başta 2. Baudouin olmak üzere çok sayıda asilzade ve şövalyeyi tutsak olarak tuttuğu öğrenildi.

Belek Gazi adı Harput ile özdeşleşmiştir. 1122 yılında Urfa Kontu Josselin'i, Birecik senyörü Galeran'ı ve 1123'te onu kurtarmaya gelen Kudüs Kralı Baudouin'i ve şövalyelerini esir ederek zincire vurmuş ve hepsini Harput kalesinde hapsetmiştir. Büyük Selçuklu Sultanı tarafından "Müslüman Orduları Başkumandanı" tayin edilen Belek Gazi, aynı zamanda "Gazi" unvanına layık görülmüştür.

Kaynak: MEHMET SIDDIK BİLGE