HÜDA PAR Mersin İl Kadın Kolları Başkanlığı, siyonist işgal rejiminin Gazze'deki saldırılarına tepki göstermek amacıyla "Anneler Gazze İçin Yürüyor" temasıyla düzenlediği yürüyüş ve basın açıklaması ile Filistin'deki insanlık dramına dikkat çekti.

Katil siyonist işgalcilerin dün akşam Filistin'in Gazze kentindeki Müslümanlara havadan, karadan ve denizden başlattığı saldırılara tepkiler devam ediyor.

HÜDA PAR Mersin İl Başkanlığı'nın da desteği, İl Kadın Kolları Başkanlığı öncülüğünde bir araya gelen yüzlerce kadın, çocuklarıyla birlikte siyonist işgal rejiminin Gazze'deki bebek, çocuk ve kadın katliamlarını düzenlediği yürüyüş ve kitlesel basın açıklaması ile protesto etti.

"Anneler Gazze için yürüyor" temasıyla yapılan yürüyüş Mersin Ulu Camii önünde kortej eşliğinde başladı.

Katil siyonist işgalcilerin Gazze'deki Müslümanlara yönelik gerçekleştirdiği ağır bombardımanları ve saldırıları protesto eden kadınlar, katil siyonist işgalcileri kınayan sloganlar eşliğinde Özgür Çocuk Parkı'na kadar yürüdü.

Ellerinde katil siyonist işgalcilerin tel'in eden, Kudüs ve Mescid-i Aksa davasını destekleyen dövizler tutan kadın ve çocuklar, işgalcilerin saldırılarına tepki gösterdi. Filistinli mücahitlere de destek sloganları atan kadınlara yoldaki vatandaşlarda eşlik ederek destek verdi.

Protesto yürüyüşü, yapılan basın açıklamasıyla devam etti. Basın açıklamasını okuyan Sema Karakaya, işgalcilerin yalnızca masum sivilleri, çocuk ve kadınları hedef alarak insanlık tarihinin en barbar, en cani katliamlarını gerçekleştirdiğini söyledi.

"Aksa Tufanı Operasyonu, Müslümanlarının iftiharı olmuştur"

Karakaya, "Filistin toprakları 1948 yılından bu yana israil terör şebekesi tarafından işgal edilmiş, milyonlarca Filistinli sistematik olarak zulme ve tehcire maruz bırakılmıştır. Ne insana ne de kutsala saygısı olan bu barbar siyonist çete zulümlerinin dozunu artırarak sürdürmektedir. Filistin, şu sözde uygar dünyanın iki yüzlülüğünü her daim ifşa etmiştir.

75 yıldır devam eden bu siyonist işgalin ve zulmün ardından Aksa Tufanı Operasyonu ile 7 Ekim günü, siyonizmin ve onun uşaklarının kara günü, Müslümanlarının ise iftiharı olmuştur. Gazze'nin yetimleri büyümüş ve şanlı bir mücadeleye imza atmışlardır. İşgalci korkak çete ise yalnızca masum sivilleri, çocuk ve kadınları hedef alarak insanlık tarihinin en barbar, en cani katliamlarını gerçekleştirmektedir. Sözde medeniyet timsali Batı ise bu katliamlara alenen destek olmuş ve elini bebeklerin kanına bulaştırmıştır." ifadelerini kullandı.

"Dünya Gazze'de eşi benzeri görülmemiş bir soykırıma şahit olmaktadır"

Karakaya, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"Tarih bir daha göstermiştir ki Batı'nın insan hakları adına ortaya koyduğu her şey çocuk masalı olmayacak kadar kirli ve iki yüzlüdür. Filistin meselesi bir kez daha göstermiştir ki uluslararası hukukun uygulanması isteğe, insan hakları ise ırka ve inanca bağlıdır. Zira 20 günden bu yana dünya Gazze'de eşi benzeri görülmemiş bir soykırıma şahit olmaktadır.

7 Ekim'den bu yana katledilen 2 bin 700 çocuğumuz için kalplerimiz kan ağlamaktadır. Her gün çocuklarını bombalar altında şehit veren Gazzeli annelerimizin feryatları yürekleri dağlamaktadır. Henüz insanlığını kaybetmemiş tüm Dünya anneleri gibi biz Tarsuslu anneler de bu acıları yüreklerimizde derinden hissediyoruz ve bu vahşete lanet okuyoruz."

"Dünya insanlığını Gazze'de kaybetmiş durumdadır"

"Gazze'de anneler çocuklarını aç olarak toprağa vermekte, çocuklarının uyanıp korkmadan sükûnet içerisinde canlarını teslim etmeleri için Allah'a dua etmektedir." diyen Karakaya, "Gazze'de her sabah kefenlerini giymiş bebeklerin cenaze namazı kılınmakta, anne karnındaki henüz doğmamış bebekler bile katledilmektedir. Gazze'de anneler evlatlarını bir bir toprağa verirken aslında toprağa gömülenin insanlık olduğunu dünyaya haykırmaktadır. Evet, bugün dünya insanlığını Gazze'de kaybetmiş durumdadır. Dünyanın herhangi bir yerindeki bir kadın için ayaklanan sözde kadın hakları savunucuları mesele Gazzeli anneler olunca sus pus olmaktadırlar. Çocuklar konusunda ahkam kesenler, çocuk haklarından dem vuranlar mesele Gazzeli çocuklar olunca kulaklarını tıkamaktadırlar. Bebekler beşiklerinde katledilirken Birleşmiş Milletler ve UNICEF kınamanın ötesine geçmemektedir." ifadelerine yer verdi.

"Bu sessizlik daha ne kadar devam edecek?"

Tarsus'tan henüz vicdanını kaybetmemiş olan bütün insanlara, özellikle annelere seslenen Karakaya, "Daha ne kadar bu sessizlik devam edecek? Daha kaç annenin bedeninin çocukları ile birlikte parçalanmasına seyirci kalacağız! Kaç çocuk annesine son kez bakıp onu cennete uğurlayacak! Kaç tane abla, abi kardeşine kefen almak için sıraya girecek. Kaç çocuğun adı eline, ayağına yazılacak? Kaç çocuk beninden tanınacak? Soruyoruz ey dünya! Daha kaç tane çocuğun kanının akması lazım uyanman için! Ve buradan ilan ediyoruz ki; hangi evladının acısına yanacağını bilmeyen Gazzeli annelerin acısı biz Tarsuslu annelerin de acısıdır. Geride evladını emanet edecek kimseyi bulamayıp onu Allah'a emanet edip şehit olan annelerin emaneti bizlerin emanetidir. Bizler bu emanetlere sahip çıkıp çocuklarımızı Filistin davasıyla büyüteceğiz." dedi.

Son olarak siyonist işgalcilere ait mallara karşı boykot çağrısında bulunan Karakaya, "Evlerimize siyonist israilin silah sermayesini sağlayacak ürünleri almayacağız. Kararlılığımızla bu zulmün bir bedeli olacağını onlara göstereceğiz. Allah'ın izniyle bu mücadeleye omuz vererek tıpkı Filistinli annelerin yiğit evlatları gibi bizlerin de yetiştirdiğimiz evlatlar Ümmetin gururu olacaktır." diye konuştu.

Basın açıklaması, Gültan Kazak'ın okuduğu dua ile son buldu. (İLKHA)

Kaynak: ilkha