Endokrinoloji ve Metabolizma hastalıkları; Türkiye’de, Dahiliye (İç hastalıkları) ihtisasından sonraki 3 yıllık bir eğitim süreci sonrası alınan, belli bazı hastalıklar ile ilgilenen bir üst ihtisas dalıdır.
Şeker hastalığı, Obezite (şişmanlık), kolesterol yüksekliği, dirençli tedavi ile düzelmeyen hipertansiyon, guatr yani tiroid bez hastalıkları, hirsutizm(tüylenme artışı), adet düzensizliği, adet görememe, gebe kalamama (kadın ve erkek infertilitesi), cinsel işlev bozuklukları, ergenlikte gecikme, erken ergenlik, boy kısalığı, gelişme geriliği, aşırı terleme, erkeklerde meme büyümesi, böbrek üstü bezi hastalıkları, hipofiz bez hastalıkları gibi hormon hastalıkları ve kemik erimesi/bazı hastalıkları ile ilgilenir.
BERAT ASLAN
Dengesiz ve kötü beslenmenin diyabete davetiye çıkardığını da söyleyen Ayçiçek, "Çünkü pankreas bezimizde üretilen insülin hormonu, vücüdumuzda fazla yağ dokusu olduğu zaman “insülin direnci” nedeni ile etkinliği azalır ve kandaki şekeri hücrelere taşıyamaz ve dolaylı olarak yağ sentezi artar. Bu nedenle aşırı kilonun bir an önce varsa öncelikle nedeninin bulunması sonra da ivedilikle tedavi edilmelidir" ifadelerini kullandı.
Endokrinoloji ve Metabolizma hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Berçem Ayçiçek yaptığı açıklamada; Diyabet (Şeker hastalığı) gibi dünyada 463 milyon hastası olan bir “pandemik” hastalık, bu sayının ne yazık ki yarısına yakını halen tanı almamış durumda, şu aşağıdaki 3 madde kan şeker kontrolünü sağladığımızda hastalığa karşı neler kazanabileceğimizi gösteriyor;
* Diyabet hastalığının önlenmesi ve/veya etkin tedavisi ile kalp hastalığı, kronik böbrek hastalığı, diyabetik ayak ve görme kaybı gibi şeker hastalığına bağlı gelişebilen organ bozukluklarının önüne geçebiliriz
* Gizli şekere sahip hastalarda %7 kilo kaybı ve haftada en az 150 dakika orta derecede fiziksel aktiviteyi hedefleyecek şekilde yaşam tarzı değişikliğini sağlayarak; Diyabet hastalık gelişme riskini %58 azaltabiliriz
* Şeker hastalığı olan ve COVID-19 enfeksiyonu geçiren hastalarımızda kan şeker yüksekliğini düzelterek, COVID zatürresinin olumsuz seyretme riskini e çok da ölüm oranını azaltabiliriz
O HALDE BİLMEMİZ GEREKENLER NE?
* 40 yaş üstü her sağlıklı birey 3 yılda bir
* Beden kitle indeksi -25 kg/m2- den büyük ve aşağıdaki durumlardan biri var ise de daha erken yaşlardan itibaren DİYABET taraması yaptırması gerekir;
* Ailede şeker hastalığı olan
* Daha önce gizli şekeri olduğu söylenen
* Gebelik şekeri geçmişi olan
* Sedanter yaşayan
* Hipertansiyon ve kolesterol hastalığı olan
* Polikistik over hastalığı
Diyabet tedavisi kişiye göre değişkenlik gösterir, demem o ki bir hastaya iyi gelen ilaç bir diğer hastaya zarar verebilir. Her bir Diyabet hastasının beslenme , yaşam tarzı eğitimi ve ilaç tedavisi sonrası yakın kan şeker gözetimi altında en kısa sürede kan şeker düzeylerinin kontrol altına alınması gerekiyor, bu bahis açılmışken sunu söylemeliyim, kan şeker kontrolü için yaygın kanı ve pratiğin aksine çok nadiren hasta yatışı gerekir, yakın kan şeker takip şartı ile ayaktan kontrolü sağlamak mümkün.
Ayrıca, gelişen diyabet teknolojileri sayesinde şu an Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan ama kullanabilen Diyabet hastalarımızdan gördüğümüz kadarı ile yaşam kalitesini artıran, cilt altına yerleştirilmek suretiyle günlük kendi kendinize parmağınızı delerek yaptığınız rahatsızlık veren kan şeker ölçümlerinizin yerine daha etkin ve konforlu bir şekilde ölçüm alabiliyorsunuz.
HİPOGLİSEMİ NEDİR? EN SIK NEDENLERİ NELERDİR? VE BU DURUMDA NE YAPMALIYIZ?
Hipoglisemi (kan şeker düzeyinin 70 mg / dL nin altında olması) ile devam etmem uygun olucak; hipoglisemi sıklıkla “terleme, titreme, sinirlilik, dudak, dil yada yanakta karıncalanma veya uyuşma, düzensiz veya hızlı kalp atışı ve daha ciddi olarak da bilinç kaybı, bulanık görme ve nöbet geçirme” gibi belirti ve şikayetlerin olduğu hallere sebebiyet verebilen panik yaratıcı etkisi yüksek bir klinik tablo ile karşımıza çıkıyor. Hipoglisemi, şeker hastalığı olan ve olmayan hasta gruplarında muhtelif nedenlerden kaynaklı olarak gelişebiliyor.
Diyabetli hastalardaki hipogliseminin en yaygın nedeni, diyabet tedavisinde kullanılan ilaçlar yada ihtiyaçtan fazla alınan insülin doz uygulamaları, yanı sıra kör nokta olarak gördüğüm bir neden ise bazı hastalarımızın diyabet ilacını aldıktan sonra olması gerekenden daha az yemek yemesi veya uygun ön hazırlık yapmadan her zamankinden daha fazla egzersiz yapmasıdır. Diyabetli olmayan bireylerdeki hipogliseminin sebeplerini ise; bazı kritik hastalıklar (şiddetli hepatit veya siroz, böbrek hastalıkları, bazı kanser türleri), çeşitli ilaç kullanımları, hormonal dengesizlikler, aşırı alkol tüketimi ve uzun süreli açlık olarak sıralayabiliriz.
Reaktif hipoglisemi olarak adlandırdığımız tablo ise şeker oranı yüksek besinlerin tüketimi sonrasında bazı sağlıklı bireylerde görebildiğimiz kan şeker düşüklüğüdür.Daha çok hipoglisemi esnasında yapmamız gerekenlerden bahsederek yazı amacına ulaşsın istiyorum;
Hipoglisemi semptomu esnasında ilk yapılması gerekenler;
Kabaca 4 adet kesme şekere denk gelen 15-20 gram karbonhidrat içeren gıdalar (glikoz tabletleri veya glikoz jeli, meyve suyu, bal ve şekerli tatlılar) alınmalı ve 15 dakika sonra kan şekeri seviyeleri tekrar kontrol edilmeli. Kontrolde hala kan şekeri 70 mg / dL'nin altında ise, tekrar aynı miktar karbonhidrat alınmalı ve kan şekeri 70 mg / dL'nin üzerine çıkana kadar ölçümler 15 dakikada bir tekrarlanmalıdır.Tip 1 Diyabetli ve/veya özellikle oynak şekeri olan hastalarımızın “glukagon” iğnesine sahip olmaları ve nasıl kullanılacağını bilmesi gerekiyor ve tabi ki tekrarlayan hipoglisemiyi önlemek için en nihai çözüm altta yatan hastalığın tedavi edilmesidir.
EN İYİ GEBELİK KAN ŞEKER KONTROLÜ ; ANNE ADAYININ GEBELİK ÖNCESİ SAĞLIK TARAMASI YAPMASI, YAŞAM TARZI VE BESLENME EĞİTİMİ ALMASI İLE OLUR!
Gebelerde Diyabet kontrolü Anne ve fetüsün gerek Gebelik süreci esnasında ve gerekse de sonraki hayatlarında da çok önem arzeder, Diyabet riski yüksek, gebelik planlayan kişilerde sağlık kontrolü gebelik öncesinde yapılması gerekiyor
Peki gebelik planı yapan hangi bireylerde bu risk fazla ve Diyabet taramasını kimler yapmalı?
*40 yaş üzeri
*Daha önce 4.5 kg ve/veya ölü doğum öyküsü olan
*Gizli şekeri olan
*Obez
*Önceki gebeliklerinde şeker saptanmış
*Polikistik over sendromu olan
*Sedanter yaşayan
*Ailesinde şeker hastalığı olan kişiler DİYABET taraması mutlaka yaptırmalıdır!!
METABOLİK SENDROM OLABİLİR MİSİNİZ?
Yazılı ve Görsel medyada sıkça yer alan METABOLİK SENDROM ise kalp damar hastalık riskini gösteren bir klinik tablodur.
Aşağıda yer verdiğim maddelerden 3 ü var ise bu riske sahipsiniz demektir;
1)Bel çevresi kalınlığı; kadınlarda 90 cm ve üzeri, erkeklerde ise 100 cm ve üzeri olanlar
2)Prediyabet dediğimiz henüz şeker hastalığı olmayan ama yüksek riskli olduğunu gösteren kan şeker düzeylerine sahip kişiler
3) HDL-kolesterol dediğimiz kalp koruyucu kolesterolün düşük olanlar
4)Kan basıncı yüksekliğine sahip bireyler
5) Trigliserid dediğimiz kandaki yağlardan birinin yüksek olduğu kişiler.
Hastalarımıza göre tedaviyi planlarsak tedavinin etkinliği çok daha fazla olacaktır. O yüzden de dengeli beslenmek ve ölçülere dikkat etmek gerekir.