Abdullah bin Abbas (r.a.)-3
- 14-04-2019 14:32
- 04-08-2023 22:17
- 7
Resûlullah vefat ettiğinde Hz. Abdullah 14-15 yaşlarında bir gençti. Fakat Resûlullah’tan aldığı dersler ve Kur’ân sayesinde hadis ilminde bir derya olmuştu. Bunda, Peygamberimizin kendisini kucaklayıp, “Allah’ım, ona Kitabı, Kitabın tefsirini ve hikmeti öğret. Allah’ım, onu dinde ince anlayış sahibi kıl.” şeklindeki mübarek dualarının hissesi vardı. Diğer taraftan Hz. Abdullah, Peygamberimizin vefatından sonra âlim sahabilerden dersler aldı. Bu hususta yılmadan usanmadan gayret gösterdi. Neticede İbni Abbas (r.a.) ilmin en yüce mertebelerine çıktı. Yaşının küçüklüğüne rağmen büyük ilmî meclislere katılır, en zor meseleleri hallederdi. Sahabiler arasında “Kur’ân Tercümanı,” “Hadis Denizi” unvanıyla anılıyordu.
Abdullah bin Abbas’ın (r.a.) ders halkası meşhurdu. Onun sohbet meclisleri zengin ve bereketliydi. Genç ihtiyar herkes katılır, Hz. Abdullah’ın ilminden istifade ederdi. Sohbetinin iki hususiyeti vardı: Derin ilim ve takva… Hz. Abdullah’ın ilim meclislerinde bu ikisi birleşmişti. İhlasla anlatırdı. Herkesin anlayabileceği şekilde açık konuşurdu. Herkes dikkat kesilerek can kulağıyla dinlerdi.[2]
Hz. Abdullah’ın ilmine herkes hayrandı. O ise, “Bu nimeti bana veren, Yüce Allah’tır. Resûlullah benim için ilim ve hikmet niyazında bulundu, Cenâb-ı Hak da ihsan etti.” derdi. Gurura kapılmazdı. Kendisinden büyük, yaşlı sahabilere saygıda kusur etmezdi. Bir seferinde Zeyd bin Sabit ata binerken orada bulunan Hz. Abdullah, atın üzengisini tuttu.