Abdullah bin Revâha (r.a.)-10

 

Ordu yola çıkmak için hazırlandığı sırada Abdullah bin Revâha, Peygambe­rimizin huzuruna vardı. Onunla vedalaştıktan sonra:

“Allah, Mûsâ’ya olduğu gibi, sana olan ihsanlarını da sabit ve devamlı kılsın. Yardım olunan ve zafere kavuşturulanlar gibi, sana da yardımını ihsan buyursun.” dedi. Onun bu sözleri­ne karşılık Re­sû­lul­lah şu mukabelede bulundu:

“Ey Revâha’nın oğlu! Allah seni de iyilikle en güzel şekilde sabit ve devamlı kılsın.”[19]

Peygamberimiz mücahitlerle vedalaşıp Medine’ye dönerlerken, Abdullah bin Revâ­ha onu şu beyitlerle selamladı:

“Geride kalan, hurmalıkta kendisine ve­da ettiğim zata, o en hayırlı uğurlayıcıya, en hayırlı dosta selam olsun!”[20]

Şurahbil bin Amr, Müslümanların kendisine doğru gelmekte olduğunu haber alınca, pek çok asker topladı. Topladığı askerlerin sayısı 100 bini—başka bir ri­vayette 200 bini—aşkındı. Aynı zamanda, orduda bol miktarda at ve silah bulunuyordu. Müslümanlar ise bundan mahrumdu.

Mücahitler, Şurahbil’in ka­labalık ve silahlarla donatılmış bir ordu hazırladığını haber alınca, durumu görüşmek üzere iki gece oturdular. Zeyd bin Hârise (r.a.), mücahitlerin görüşleri­ni sordu. Mücahitlerden bazısı Rumlarla karşılaşmaktan vazgeçip memleket­lerine akın yapmayı, bazısı da durumu Re­sû­lul­lah’a bildirerek yardım talebinde bulunmayı tavsiye ettiler.