Abdullah bin Süheyl (r.a.)-2
- 09-01-2019 12:33
- 04-08-2023 22:17
- 14
İki ordu Bedir’de karşılaştılar. Hz. Abdullah bedenen müşriklerin arasında bulunsa da, ruhen Müslümanların yanındaydı. İç dünyasında Resûlullah’a kavuşmanın, müşriklere karşı kılıç kullanmanın hesaplarını yapıyordu. Müşrikler sayıca çok fazlaydı. Bir an önce Müslümanların safına geçmek gerektiğini düşündü. Nihayet bir fırsatını buldu. Âni bir hamle yaparak mücahitlere iltihak etti. Artık aylardır kurduğu hayaller gerçekleşmişti. Ölse de gam değildi.
Babası, oğlunu Müslümanların safında görünce çok kızdı, ağır laflar söyledi. Fakat Abdullah’ın (r.a.) bunlara aldıracak vakti yoktu. Babasına, “Cenâb-ı Hak bunu benim için hayırlı kıldı.” cevabını verdi. Sonra da bütün kiniyle müşriklere saldırdı. Zaten hep bu ânı beklemişti. Bu savaşta çok büyük kahramanlıklar gösterdi. Peygamberimizin takdirini kazandı. O sıralar 27 yaşında bulunuyordu.
Hz. Abdullah, Peygamberimizle birlikte bütün savaşlara katıldı. Umre Seferi’nde bulundu. Bu arada kendisini derinden üzen bir hadiseyle karşılaştı: Müşrikler, Peygamberimizi Mekke’ye sokmak istemiyorlardı. Fakat barış taraftarıydılar. Bunun için Süheyl bin Amr’ı görevlendirdiler. Süheyl, anlaşmanın başına Besmele yazılmasına ve Peygamberimizden “Allah’ın Resûl’ü” olarak bahsedilmesine itiraz etti. “Biz senin Resûlullah olduğuna iman etseydik zaten seninle savaşmazdık!” dedi. Peygamberimiz bu anlaşmada Süheyl’in bütün şartlarını kabul etti. Müslümanlardan bazılarını da buna şahit gösterdi. Şahitlerden birisi de Abdullah’tı.
Babasının Resûlullah’a karşı bu saygısız davranışı, Hz. Abdullah’ı çok üzdü. Mahcubiyetinden başını yere eğdi.