Adiyy bin Hâtem (r.a.)-1
- 08-12-2018 15:36
- 04-08-2023 22:17
- 11
Delilsiz, araştırmasız ve sadece taklidî olarak
bir davayı benimseyenlerin, ileride karşılaşacakları
küçük sarsıntılar karşısında tereddüde düşmeleri,
hattâ o davadan vazgeçmeleri mümkündür.
Düşünerek, akıl ve muhakeme ile bir davayı benimseyenlerin
ise, ideallerine cansiperane sarıldıkları
ve daha önce batıl davalarda gösterdikleri
gayret ve sebatın fazlasını, girdikleri hak davada
gösterdikleri görülmüştür. Islam tarihi bu
hakikatin birçok misalleriyle doludur. Işte,
Islamiyet'e girdikten sonra sahabiler arasında
mümtaz bir mevki kazanan Adiyy bin Hâtem de
bunlardan biridir. Cömertliğiyle meşhur Hâtem-i
Tâî'nin vefatından sonra, Tayy kabilesinin başına
gelen zatın oğlu olan Adiyy, Hıristiyan idi. Kendi
dinine sıkı sıkıya bağlıydı. Peygamberimizin
(a.s.m.) Islam davasını ilan etmesinden, kendi
inançlan hesabına çok müteessir olmuştu.
Yıllardan beri atalarının izinden giden Arapların
böyle yeni çıkan birisinin peşinden gitmelerini
bir türlü hazmedemiyordu. Çok huzursuz oldu
ve başını alıp Arap Yarımadası'nı terk ederek,
Hıristiyanlığın yaygın olduğu Anadolu içerilerine
geldi. Hattâ bir rivayete göre, Istanbul'a kadar
gelerek kayserin huzuruna çıktı. Bir müddet
sonra avare şekilde dolaşmaktan bıktı ve kendi
kendine şöyle dedi: "Şu zata [Hz. Muhammed'e]
niçin gitmiyorum ki?! Eğer yalan söylüyorsa, ben
onu fark ederim. Yok, eğer doğru söylüyorsa ona
tabi olurum." Bu düşüncesinden sonra kalkıp
Resûlullah'ın huzuruna geldi. Sahabe-i Kirâm,
Adiyy'in âniden çıkıp gelmesine çok şaşırmışlardı.
Resûlullah ile aralarında şöyle bir