Derya gibi olmak lazım..

 

Yaşamda Derya gibi olmak istiyorsan, içtenlik gerek. Samimiyet gerek. Memleket sevdalısı olmak gerek. Velhasıl dosdoğru olmak gerek.

Diyarbekir denince akla, kadirşinaslık gelir. Doğru insan gelir. Candan ve dürüstlük gelir. Dost gelir akla, kadim dost görülür Diyarbekir insanı. Bazen hırçın olur insanı ama genelde naiftir. Bir adım atarsan O’na, o sana on adım gelir.  Diyarbekir insanı bazen Dicle sakinliğinde akar, bazen Fırat gibi hırçındır.  Yüzünde samimiyet vardır. Özü sözü birdir.  Karacadağ gibi durur , vakurdur… Kırklar Dağı gibidir, kıymetlidir.   Samimi olursan o sana , ebedi dosttur. İşte Diyarbekirli böyledir, böyle olmalıdır.

Akılda kalmak lazım...Özellikle sana samimi olana karşı dürüst olman lazım.  Dostluk, arkadaşlık önemlidir Diyarbekirli için.  Akılda kalmak için ise dosdoğru olmak lazım. İçin dışın bir olacak. Türk’ü,  Kürdü,  Laz’ı , Çerkez’i,  Arap’ı ayırt etmeden sevmek lazım. İnsanı Yaradan’dan ötürü sevmek lazım. İnsanı insan olduğu için sevmek lazım.

İnsani ilişkilerde, her zaman doğruluk önemlidir. Dosdoğru olursan, için dışın bir olursa, akılda kalırsın. Sözüne itibar edilmeyen insan için kimse aklını meşgul etmez, silinir gider. Doğruluk kazandırır, akılda bırakır.  Doğru her zaman doğrudur. Sonunda kazanan doğrular olur.