İSLAM’DA KOMŞULUK AHLAKI
- 19-04-2021 20:28
- 04-08-2023 22:18
- 11
İnsan toplum içinde yaşayan sosyal bir varlıktır. İslam, sosyal bir hayata sahip olan insanın güven, huzur ve mutluluk içinde yaşaması için toplumsal ilişkilere yön ve şekil vermiştir. Ailemiz, akrabalarımız, arkadaşlarımız, dostlarımız ve komşularımız sosyal hayatımızı çevreleyen ve oluşturan temel unsurlardır. Müslümanın, bu kesimlere karşı bazı haklarının ve görevlerinin bulunmaktadır.
Dinimiz İslam komşuluk ilişkilerine ve haklarına önem vermektedir. Çünkü komşularımız, günlük yaşamımızda dertlerimizi paylaştığımız sırdaşımız, zor zamanlarda elini bizlere uzatan yardımcımız ve güvencemizdir. Öyle ki ailemizden sonra en yakın ilişki kurduğumuz insanlar komşularımızdır. Günlük hayatta çeşitli sebeplerle uğradığımız ve yüz yüze geldiğimiz kişilerdir. Adete evimizin birer bireyi gibidir komşularımız.
Komşularımıza iyilikte bulunmak ve onlara eziyet etmemek İslam’ın güzel ahlakına ve kâmil imana sahip olduğumuzun göstergesidir. Komşuluk, toplumsal olarak yerine getirilen bir ibadettir. Dinimiz İslam, bu ibadetin her Müslüman’ın yerine getirmesini istemekte olup komşuluk ahlakını şu şekilde ifade etmektedir:
Komşularımıza İyilikte Bulunmak
Müslüman’ın sözlerinde ve davranışlarında iyilik üzerinde olmalı ve hayatında iyi bir insan olmak için gayret göstermelidir. Bu kapsamda Müslümanlar’ın komşularına iyilikte bulunması salih olan amellerdendir. Allah (c.c.) komşularımıza iyilikte bulunmamız gerektiği hususunda şöyle buyurmaktadır: “…yakın ve uzak komşuya iyilikte bulunun.” (Nisâ, 4/36) Peygamber Efendimiz (s.a.s.) komşuluk hakkında Cebrâîl’ın (a.s.) tavsiyesini şu şekilde ifade etmektedir: “Cebrâil bana komşuya (iyilik etmeyi) tavsiye edip durdu. Neredeyse komşuyu komşuya mirasçı kılacak sandım.” (Buhârî, Edeb 28; Müslim, Birr 140-141)
Komşularımıza İkramda Bulunmak
İkram etmek, Müslümanın temel ahlaki özelliklerden ve cömertliğin göstergesi olan vasıflarından birisidir. Bundan dolayı yanı başımızda bulunan komşularımıza ikramda bulunmak hayırlı ve iyi bir mümin olduğumuzun ifadesidir. Bundan dolayıdır ki atalarımız bir atasözünde “Komşuda pişer, bize de düşer” demişlerdir. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.s.) bu konuda şöyle buyurmaktadır: “Kim Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsa, komşusuna ikramda buyursun.” (Buhârî, Edeb, 31); Hz. Peygamber (s.a.s) birgün Ebu Zer’il-Ğıfariyye’ye (r.a.) şöyle dedi: “Ey Ebu Zer, Çorba pişirdiğin zaman suyunu fazla kat ve komşularını da gözet!” (Müslim, Birr, 143)
Komşularımızla Hediyeleşmek
Müslümanlar arasında sevgiye, rahmete, şefkate, birlik-beraberliğe, güvene ve huzura vesile çeşitli iyi davranışlar bulunmaktadır. Hediyeleşmek, sözkonusu güzel duygulara, düşüncelere ve davranışlara neden olabilmektedir. Bunun için Peygamber Efendimiz (s.a.s) kendisine hediye olarak verilen şeyleri başkalarına hediye etmiş olup hediyeleşmenin sevgi duygularını oluşmasına sebep olduğu hakkında şöyle buyurmuştur: “Hediyeleşin ki, birbirinize sevginiz artsın.” (Muvattâ, Hüsnü’l-Huluk, 16); “Hediyeleşin; çünkü hediye sevgiyi artırır, kalpteki kötü hisleri giderir.” (Muvattâ, Hüsnü’l-Huluk, 4)
Komşulara hediye etmede önceliğin kime ait olduğunu Hz. Aişe (r.a) validemiz merak etmiş ve bu hususu fahr-i kâinat Peygamberimiz Efendimiz’e (s.a.s.) şöyle diyerek sormuştur: “Ya Resûllullah, iki komşu var. (Öncelikle) Hangisine hediye sunayım?” Hz. Peygamber (s.a.s.) bu soruyu şu şekilde yanıtladı: “Kapısı sana daha yakın olana” (Buhârî, Edeb, 32)
Komşulara Eziyet Etmemek
Müslüman’ın, komşularına karşı sözlerinde ve davranışlarında rahmet ve şefkat sahip olmasını ve onlara eziyet ve sıkıntı vermemesi gerekir. Komşuya eziyet etmenin uygun bir davranış olmadığı hususunda Peygamber Efendimiz (s.a.s.) birgün ashâb-ı kirâmla birlikte olduğu bir zaman diliminde üç defa “Vallahi (kamil anlamda) iman etmiş olmaz, vallahi (kamil anlamda) iman etmiş olmaz, vallahi (kamil anlamda) iman etmiş olmaz” söyledi. Orada bulunan bir sahabe “Kim (kamil anlamda) iman etmiş olmaz?” dedi. Bunun üzerine iki cihan serveri Peygamber Efendimiz (s.a.s.) şöyle buyurdu: “Kötülüğünden komşusunun güven içinde olmadığı kişidir.” (Buhârî, Edeb, 29); başka bir rivayet ise Hz. Peygamber (s.a.s.) bu konuda şöyle buyurmaktadır: “Kötülüğünden komşusunun güven içinde olmadığı kişi (hemen) cennete giremez.” (Müslim, İmân, 73)
Komşularımızı Küçük/Hakir Görmemek
Müslüman’ın mütevazı, alçakgönüllü olması ve başkasını küçük görmemesi ve bu güzel ahlaki vasıflara sahip olmalıdır. Müminin, erdemli olan bu etik davranışların komşusuna karşı göstermek iyi ve hayırlı bir ameldir. Peygamber Efendimiz (s.a.s.) bayan sahabelere komşuların birbirlerini küçük görmemeleri hususunda şöyle buyurmaktadır: “Ey Müslüman hanımlar! Tırnak ucu kadar da olsa, sakın ha, komşu komşuyu hakir görmesin!” (Buhârî, Edeb, 30)
Komşularımızın Eziyetlerine Karşı Sabretmek
Komşuluk, sosyal hayatın bir gerekliliğidir. Dünya imtihanı gereği, iyilikle davranan komşular olduğu gibi nefsinin kötü vesvesine yenilip kötü davranış ve tutum içinde olan komşular olabilmektedir. Bundan dolayı Peygamber Efendimiz (s.a.s.) eziyet veren komşuya karşı sabretmenin Allah’ın sevdiği kullarının davranışlardan olduğu hususunda şöyle buyurmaktadır: “(Allah’ın sevdiği kimselerden üçüncüsü de) bir adamdır ki, kendisine eziyet eden bir komşusu vardır. O da buna sabreder, nihayet ölüm yahut göç etmek aralarını ayırır.” (İbn Hanbel, Ahmed, Müsned, V, 151) Nitekim eziyetlere ve zorluklara karşı sabretmenin, Allah’tan kula verilen önemli bir bağış olduğu hakkında şöyle buyurmaktadır: “Hiç kimseye sabırdan daha hayırlı ve daha geniş bir bağışta bulunulmamıştır.” (Müslim, Zekât, 124)
Komşularımıza Karşı Görevlerimiz
Dinimiz İslam, komşuların birbiri üzerinde bazı görevlerinin bulunduğunu ve Müslümanların bu vazifelerini yerine getirmesinin güzel bir davranış olacağını ifade etmektedir. İslam âlimleri, komşuların birbirine karşı görevlerini Kur’an ve sahih sünnet çerçevesinde şöyle ifade etmişlerdir:
1. Hastalandığında ziyaret etmek 2. Vefat ettiğinde cenazesinde bulunmak 3. Borç isteğinde imkan nispetinde yardımcı olmak 4. Darda kaldığında yardımcı olmak 5. Nimete kavuştuğunda tebrik etmek 6. Başına bir musibet geldiğinde teselli etmek 6. Karşılaştığında ona selam vermek 7. Hatalarını görmezlikten gelmek 8. Mahremine bakmamak 9. Uzakta bulunduğunda evine göz kulak olmak 10. Çocukları sevgi ve rahmetle davranmak 11. Din ve dünya ile ilgili bilmediği konularda ona yol göstermek
Komşuluk, toplumsal bir olgudur. Bu olgunun ahlaki bir yapıya sahip olması gerekir. Dinimiz İslam, komşuluk ilişkilerinde ihsan/iyilikte bulunma ahlaki prensibini getirmiş ve Müslüman’ın bu güzel ahlaki yapıya sahip olması gerektiğini ifade etmiştir. Komşularımız ister akrabamız olsun, ister (yakınlık olarak) yabancı olsun; ister Müslüman olsun, ister farklı bir dinden olsun, onlara karşı komşuluk görevlerimizi yerine getirmemiz uygun ve salih bir ameldir. Çünkü ahirette, mahşerde hak talebi içinde olacaklardan iki zümrenin komşular olacağını şöyle ifade etmektedir: “Kıyamet gününde (hak talebinde bulunacak) ilk iki zümre, iki komşu olacaktır.” (İbn Hanbel, Ahmed, Müsned, IV, 151)