Muaz Bin Cebel (r.a.)
- 26-08-2021 12:32
- 04-08-2023 22:18
- 6
Muaz bin Cebel (r.a.) helal ve haram ilmini en iyi bilen, Kur'an-ı Kerim'i en iyi okuyan genç sahabilerdendir.
Resulullah'a (s.a.) ikinci Akabe de biat etmiş 70 Ensar'dan biri olup kendi mallarını ve canlarını korudukları gibi Sevgili Peygamberimizi de koruyacaklarına ve İslâm'ın yayılmasında yardımcı olacaklarına söz veren yiğitlerdendir.
Yesrib'e dönünce arkadaşlarıyla küçük birlikler oluşturan Muaz (r.a.) Hz. İbrahim'in (a.s.) yaptığı gibi putlarla mücadeleye başlamıştır. Onların hiçbir fayda getirmeyeceğini hiçbir zararı da önlemeyeceğini müşriklere göstermek istemiştir. Putuna karşı çok itina gösteren Yesrib ileri gelenlerinden Amr ibni Cemuh'un birkaç defa putunu çöplüklere atmış parçalamış, böylece kendine dokunan zararı önleyemeyen nasıl bir yaratıcı olur? diyerek onun İslam'a girmesine vesile olmuştur.
MUAZ BİN CEBEL (R.A.) HAYATI
Hicretten on sekiz yıl önce (m. 603) Medine’de dünyaya geldi; yirmi yıl önce (m. 601) doğduğu da zikredilmiş, Hazrecî ve Cüşemî nisbeleriyle de anılmıştır. Hazrecoğulları’nın Benî Udey koluna mensup olan babasının ölümü üzerine annesi Hind bint Sehl b. Cüheyne, Medine civarında yaşayan ve cimriliğiyle tanınan Benî Selime oğullarının reisi Ced (Cüd) b. Kays ile evlendi.
Muâz on sekiz yaşında iken müslüman oldu ve İkinci Akabe Biatı’na katıldı. Kendi kabilesinden İslâmiyet’i kabul eden arkadaşlarıyla birlikte geceleri Benî Selime oğullarından henüz müslüman olmayan bazı kimselerin putlarını kırdı veya putların âcizliğini ortaya koyacak eylemler yaptı (İbn Hişâm, II, 95-96; ayrıca bk. AMR b. CEMÛH). Resûl-i Ekrem hicretten sonra onunla Abdullah b. Mes‘ûd arasında kardeşlik bağı kurdu; o sırada Habeşistan’da bulunan Ca‘fer b. Ebû Tâlib ile kardeş yapıldığına dair rivayet doğru olmamalıdır. Bedir Gazvesi başta olmak üzere Huneyn ve Tâif dışındaki bütün gazvelere katıldı ve bunlarda kabilesinin bayraktarı veya temsilcisi oldu. Mekke fethinin ardından Resûlullah Huneyn Gazvesi’ne giderken onu Mekke’ye önce emîr, ardından Kur’an ve dinî bilgiler muallimi tayin ettiği için Huneyn ve Tâif gazvelerine iştirak edemedi.
Muâz b. Cebel, 17 (638) yılında Ürdün’de Kusayru Hâlid’de Amvâs tâunu diye bilinen veba salgınında iki oğlu ve iki hanımıyla birlikte vefat etti. Bu tarih 18 (639) olarak da zikredilmiştir. Bugün İrbid vilâyetine (muhâfaza) bağlı Ağvârüşşimâliye livâsında kendi adıyla anılan köyde bulunan kabri üzerine küçük bir mescid ve türbe yaptırılmıştır.
Uzun boylu ve heybetli bir kimse olan Muâz’ın bir ayağı sakattı. Kaynaklarda ailesi Amvâs tâununda ölünce soyunun tükendiği kaydedilir. Onun hiç çocuğu olmadığına dair rivayet asılsızdır (Nüveyrî, XIX, 355). Daha çok edebiyat kitaplarında yer alan, oğlunun ölümü üzerine Hz. Peygamber’in ona bir tâziye mektubu gönderdiğine dair rivayetin (Ebû Ca‘fer en-Nehhâs, s. 227-228) güvenilir bir kaynağı yoktur. Muâz’ın Rebîa adında bir kardeşinin bulunduğu, onun soyunun da tükendiği (İbn Hazm, s. 358), kızı Ümmü Abdullah ile kız kardeşi Sa‘be bint Cebel’in Hz. Peygamber’e biat eden hanımlardan olduğu belirtilmektedir.