Diyarbakır’ın kalbinde yer alan Sülüklü Han, yüzyıllar boyunca şehrin ticaret ve sosyal yaşamının merkezi oldu. Bu tarihi han, Osmanlı döneminden bugüne kadar ayakta kalan nadir yapılardan biri olarak, Diyarbakır’ın zengin kültürel mirasını yaşatmaya devam ediyor.

18.yüzyılda inşa edilen Sülüklü Han, adını, bir zamanlar şifa amacıyla kullanılan sülüklerin satıldığı dükkanlardan alıyor. Osmanlı döneminde bölgenin önemli ticaret noktalarından biri olan han, tüccarların konakladığı, mallarını sergilediği ve ticaretin kalbinin attığı bir yerdi. Han, sadece ticaretle sınırlı kalmayıp, aynı zamanda sosyal bir merkez işlevi de gördü; insanlar burada buluşur, sohbet eder ve haberleşirdi.

Dicle Üniversitesi'nden Sağlıkta Yapay Zeka Dicle Üniversitesi'nden Sağlıkta Yapay Zeka

Sülüklü Han’ın tarihi taş duvarları ve kemerli girişleri, ziyaretçilere geçmişin ihtişamını hissettiriyor. Hanın iç avlusu, zamanla bir kafe ve sanat galerisi olarak yeniden düzenlendi. Bugün, tarihi atmosferi solumak isteyen yerli ve yabancı turistler, bu avluda oturup, kahvelerini yudumlarken tarihle iç içe bir deneyim yaşıyor.

Restorasyon çalışmalarıyla yenilenen han, modern Diyarbakır’ın kültürel hayatında önemli bir yere sahip. Sanat sergileri, müzik dinletileri ve geleneksel el sanatları atölyeleri gibi etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Bu etkinlikler, hem Diyarbakır halkının hem de ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.

Sülüklü Han, geçmişten gelen zarif mimarisi ve modern dokunuşlarla yeniden hayat bulmuş durumda. Diyarbakır’ın bu eşsiz yapısı, tarihin derinliklerinden gelen bir hazine olarak, şehrin kültürel ve turistik cazibesini artırıyor.

Muhabir: MEHMET BİLGE SIDDIK