Üreaplasma enfeksiyonu, yıllar içerisinde görülme sıklığı artan ve hem erkek hem de kadınlarda yaygın ve bulaşıcı bir enfeksiyon türüdür. Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Zeki Salar, enfeksiyonun normal testlerde saptanamadığını ve tanı için özel kültür testlerine ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor. Doğru tanı ve tedavi için mutlaka kültür testlerinin yapılması gerektiğini ifade ediyor.
Hastalığın hem kadınlarda hem de erkeklerde yaşam kalitesini bozduğunu ve cinsel yaşamda olumsuzluklara yol açtığını vurgulayan Dr. Salar, tedavide gecikildiğinde üreme sağlığının ciddi olarak etkilenebileceğini belirtiyor. Enfeksiyonun en sık cinsel ilişki yoluyla bulaştığını belirten Dr. Salar, bunun yanı sıra ortak kullanılan tuvaletler, hamamlar, epilasyon merkezleri gibi alanlardan ve nadiren de hamilelik ve doğum sırasında anneden bebeğe geçebileceğini anlatıyor. Erken saptama ve doğru tedavinin önemine dikkat çeken Dr. Salar, bilgi eksikliği nedeniyle hastaların zamanında hekime başvurmadığını, bu durumun da tedaviyi güçleştirdiğini belirtiyor.
Üreaplasmanın çoğu zaman belirti vermeden ilerlediğini söyleyen Dr. Salar, kadınlarda ve erkeklerde şikayetlerin farklı olabileceğini ifade ediyor. Kadınlarda kötü kokulu, sarı-yeşil renkte genital akıntı, idrar sonrası yanma hissi, genital bölgede huzursuzluk ve yanma en sık görülen belirtiler arasında yer alırken, erkeklerde idrarda yanma ve sızı, peniste akıntı, kasık ve testislerde ağrı gibi belirtiler gözlemlenebilir. Tedavi edilmezse enfeksiyon, prostat ve sperm değerleri üzerinde olumsuz etkilere yol açabilir.
Üreaplasmanın teşhisinde en büyük zorluklardan birinin, diğer enfeksiyonlarla birlikte görülebilmesi olduğunu belirten Dr. Salar, üreaplasmanın mantar enfeksiyonu ve Human Papilloma Virüsü (HPV) ile birlikte görülebileceğini, bu durumun tedaviyi zorlaştırdığını vurguluyor. Geçmeyen akıntı ve mantar enfeksiyonu durumlarında mutlaka üreaplasma testinin yapılması gerektiğini ifade ediyor.
Dr. Salar, üreaplasmanın dirençli bir enfeksiyon olduğunu ve bu nedenle doğru antibiyotiğin doğru zamanda ve şekilde kullanılmasının son derece önemli olduğunu söylüyor. Gereksiz antibiyotik kullanımının enfeksiyona karşı direnç gelişimine yol açabileceği uyarısında bulunuyor. Üreaplasma tedavisinde eş tedavisinin de gerekli olduğunu belirten Dr. Salar, eşlerin antibiyotik tedavisini tam ve eksiksiz alması gerektiğini vurguluyor.
Son olarak, enfeksiyon tedavisinde antibiyotik tedavisinin tek başına yeterli olmadığını belirten Dr. Salar, bazı yaşam alışkanlıklarının değiştirilmesi gerektiğini ifade ediyor. Sigara kullanımının azaltılması veya bırakılması, düzenli uyku ve dengeli beslenme gibi önlemlerin yanı sıra spor yapmanın da bağışıklık sistemini güçlendirerek üreaplasmanın vücuttan atılmasına yardımcı olduğunu vurguluyor.
