<h1> </h1> <h1><span>Bir gün Hz. Peygamber, Câbir bin Abdullah’ı mahzun görmüştü:</span></h1> <div>“Ey Câbir, ne oldu sana? Seni üzgün ve kalbi kırılmış görüyorum.” dedi. Hz. Câbir de:</div> <div>“Ey Allah’ın Resûl’ü, babam şehit oldu, geride kalabalık bir aile ile bir hayli borç bıraktı!” dedi.</div> <div>Bunun üzerine Peygamberimiz şu müjdeyi ve saadetli teselliyi verdi:</div> <div>“Baban şehit olunca Allah onu diriltip huzuruna aldı ve ona sordu: ‘Ey kulum, dile benden, dilediğini sana ihsan edeyim!’ Baban da: ‘Yâ Rabbi, ben Sana hakkıyla kulluk edemedim. Beni dünyaya geri göndermeni, Peygamberimin yanında savaşıp senin uğrunda bir kere daha şehit olmayı dilerim!’ dedi. Allah da: ‘Ben şehitlerin geri dönmeyeceklerine hükmettim.’ buyurdu. Sonra baban: ‘Öyleyse yâ Rabbi, bunu geride kalanlara ulaştır.’ deyince Cenâb-ı Hak şu âyet-i kerimeleri vahyetti:</div>