Abdullah bin Atîk (r.a.)-1

 

İslam nurunun yayılması Mekke müşrikleri yanında Yahudileri de endişelendi­riyordu. Bilhassa Benî Nadîr Yahudileri bir türlü Re­sû­lul­lah’ın peygamberliğini hazmedemiyorlardı. Re­sû­lul­lah’a karşı kin, haset ve adavet besliyorlardı. İçle­rindeki âlimleri Re­sû­lul­lah’a göndererek zor durumda bırakmak istiyorlardı. Fa­kat Kur’ân onları susturuyordu.

İşte, Beni Nadîr Yahudilerinin en azılısı ve Re­sû­lul­lah’a karşı en çok düşman­lık besleyeni Sellâm bin Ebî Hukeyk, Re­sû­lul­lah’ı sık sık rahatsız ettiği gibi, Müslümanları da daima tehdit eder, etrafındakileri Re­sû­lul­lah Efendimizin aleyhine kışkırtarak onu öldürme teşebbüsünde bulunurdu.

Re­sû­lul­lah’ın Ashâbı, onun bu zulüm ve tehditlerine artık tahammül edemi­yordu. Bir gün kendi aralarında konuşuyorlardı. Re­sû­lul­lah’ın düşmanlarını sa­yıyorlardı. En büyük düşmanları arasında şüphesiz Sellâm bin Ebî Hukeyk de vardı. Düşmanların en azılısıydı. Bunun öldürülmesi şarttı. Çünkü o, Re­sû­lul­lah’ı öldürmek için uğraşıyordu. Bu hususta geldiler, Re­sû­lul­lah’tan izin istediler. Re­sû­lul­lah da onlara izin verdi.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ