<div> </div> <div> “Size emîr olarak Ammar bin Yâsir’i, muallim olarak da Abdullah bin Mes’ud’u gönderiyorum. Her ikisi de sahabinin mümtaz şahsiyetlerindendir. Onlara tabi olun, itaat edin ve sözlerini dinleyin. Bilmiş olun ki, Abdullah bin Mes’ud hususunda sizi nefsime tercih ettim.”</div> <div>Hz. Ömer bu son cümlesiyle, kendisinin de Hz. Abdullah’a çok zaman ihtiyaç duyduğunu, ama buna rağmen Kûfelileri nefsine tercih ederek onlara Hz. İbni Mes’ud’dan istifade imkânını verdiğini söylüyordu.</div> <div>Bu vazifeyi en güzel bir şekilde yerine getiren İbni Mes’ud (r.a.), Hz. Osman zamanında kadılık ve fetva verme hizmetine devam etti. Ayrıca Beytülmâl memurluğu da yaptı. O yıllarda Bizanslılarla savaşan mücahitlerin ihtiyaçları Kûfe’den temin ediliyordu. İbni Mes’ud (r.a.) bu vazifesini de iyi bir şekilde eda etti. Hz. Osman’ın hilafetinin son yıllarında fitne hareketleri yayılınca Hicaz’a döndü.</div> <div>Hz. Abdullah, vefatına yakın hastalandı. Hz. Osman (r.a.) onu ziyarete geldiğinde şikâyetini sordu.</div>