Abdullah bin Ömer (r.a.)-4

Hz. Abdullah, babası Hz. Ömer’in halifeliği döneminde Mısır’ın, Kuzey Afri­ka’nın, Horasan’ın ve Taberistan’ın fethinde bulundu. İdarecilik işlerinde babasına yardımcı oldu. Müslümanların karşılaştıkları müşkil meseleleri halletti. Kıyamete kadar gelecek olan Müslüman nesillerin önünde onlara yol gös­teren yıldız sahabilerden birisi olan Hz. Abdullah’ın sünnete uymaktan son­ra en bariz vasfı, cömertliğiydi. Bu bahtiyar sa­ha­bi, “Sevdiğiniz şeylerden vermedikçe fazilet ve üstün sevaba erişemezsiniz.”[4]mealin­deki âyet-i keri­menin hakikatine erenlerdendi. Bununla alakalı olarak gelen rivayetlerde, onun bu husustaki örnek davranışlarından misaller verilir.

Bir defasında devesine binmişti. Devenin yürüyüşü çok hoşuna gitti:

“Ne güzel, ne güzel!” deyip deveyi çöktürdü. Yanında bulunan Hz. Nâfi’ye (r.a.), devenin semerini indirmesini söyledi. Semeri indirildikten sonra ona:

“Sen hiç bu kadar güzel başlı bir deve gördün mü?” diye sordu. Artık anlaşılmıştı ki, o bu güzel deveyi hacda kurban edecekti… Hz. Nâfi ona:

“Bu deveye yazık olur, satarsan parasıyla birkaç tane kurbanlık deve alabilirsin.” dediyse de, aldırış etmeyen Hz. Abdullah, ona deveyi işaretlemesini ve kurbanlık deve­lerin arasına katmasını söyledi. Çünkü o, en çok sevdiği şeyleri Allah yolun­da feda etmeyi hayatının temel bir düsturu olarak benimsemişti.[5]

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ