<div>Cenâb-ı Hak, zaman ve mekân mefhumlarını ortadan kaldırarak, Resûlüne savaş meydanını gösterdi.</div> <div>Peygamberimiz de, kumandanların şehit edildiklerini, kendileri hakkındaki haber Medine’ye gelmeden önce</div> <div>Müslümanlara haber verdi. Minbere çıkıp oturdu. Halk toplanınca şöyle dedi:</div> <div>“Onlar düşmanla karşılaştılar. Zeyd şehit oldu. O şimdi cennete girdi. Orada koşup duruyor. Sonra sancağı Câfer aldı.</div> <div>O da şehit oldu. Şimdi o, yakuttan iki kanadıyla duruyor. Câfer’den sonra sancağı Abdullah bin Revâha aldı.”</div> <div>Resûlullah bir müddet sustu. Ensar’ın benizleri değişti. Abdullah bin Revaha’nın bazı</div> <div>uygunsuz davranışlar yaptığını sandılar. Peygamberimiz:</div> <div>“Abdullah bin Revâha, iki ayağını pekiştirdi. Elinde sancak olduğu hâlde, düşmanlarla çarpıştı ve</div> <div>şehit olarak öldürüldü. İtirazlı olarak cennete girdi.” buyurdu.</div> <div> </div>