<div> </div> <div>Hayber fethedildikten sonra Peygamberimiz, Hayber Yahudilerinin mahsulleri hususunda tahminde bulunmak üzere Abdullah bin Revâha’yı vazifelendirmişti. Hayber Yahudileri, mahsullerinin yarısını vermek şartıyla yerlerinde bırakılmışlardı. Yahudiler, karılarının ziynet takımlarını toplayarak Abdullah bin Revâha’ya vermek istediler. Karşılığında da ondan mahsulü eksik tahmin etmesini şart koştular. Bu teklif karşısında son derece kızan Abdullah bin Revâha şöyle dedi:</div> <div>“Ey Yahudi cemaati! Vallahi siz bana göre Allah’ın yaratıklarından en sevimsizi ve en iğrencisiniz! Sizin bana teklif ettiğiniz ücret, bir rüşvettir. Rüşvet ise haramdır. Biz onu ağzımıza koymayız.”[14]</div> <div>Abdullah bin Revâha, bütün bunlara rağmen ameline güvenmez, Allah’ın gazabından emin olmazdı. “Sizden cehenneme uğramayacak kimse yoktur.”[15]mealindeki âyet-i kerimeyi hatırladıkça ağlar ve “Bilmiyorum, ben cehenneme uğradıktan sonra ondan kurtulacak mıyım, kurtulamayacak mıyım!” derdi.[16]</div>