<div> </div> <div>Abdullah bin Selâm’ın faziletine Kur’ân-ı Kerim’in iki âyet-i kerimesiyle şehadet ettiği, müfessirler tarafından ifade edilmektedir. Her iki âyette de Allah onu müşriklere karşı şahit göstermektedir. Bunlardan birisinde şöyle buyurulur:</div> <div>“İsrailoğullarından bir şahit de bunun benzerini görüp inandığı hâlde, siz yine büyüklük taslamışsanız, haksızlık etmiş olmaz mısınız?”[5]</div> <div>Tefsirlerde, “İsrailoğullarından bir şahit”le, Abdullah bin Selâm’ın kastedildiği bildirilmektedir.[6]</div> <div>Onun faziletini gösteren Muâz bin Cebel’in şehadeti de çok ibretlidir. Bu şehadet, “yedi Abdullah” arasına girebilmesinin bir sırrını ifade etmesi bakımından mühimdir. Zeyd bin Umeyre (r.a.) rivayet ediyor:</div> <div>“Hz. Muâz ölüm döşeğine düştüğü zaman ona, ‘Ey Ebâ Abdurrahman, bize vasiyet eder misiniz?’ diye ricada bulunur. Hz. Muâz’ı isteği üzerine oturtur. Şöyle der: ‘İlim ve iman yerindedir. Onları arayan bulur. İlmi dört kişiden öğreniniz: Ebû’d-Derdâ, Selmân-ı Fârisî, Abdullah bin Mes’ud ve Abdullah bin Selâm… Zira Resûlullah’ın şöyle buyurduğunu duydum: ‘Abdullah bin Selâm, cennette 10’un onuncusudur.’”[7]</div> <div>Yahudilerin bir defasında Tevrat’taki recim âyetini Resûlullah’tan saklamaları karşısında Resûlullah’a bizzat bildirerek yalanlarını ortaya çıkaran[8]Abdullah bin Selâm, Hz. Osman’ı öldürmek isteyenlere karşı çıktı. Hz. Osman şehit edilirse kıyamete kadar katl ve savaşların Müslümanlar arasında devam edeceğini bildirdi.</div> <div> </div>