<div><strong>KADINLARDAN UZAK DURUN!</strong></div> <div>Ebu Dahdâh’ın -radıyallahu anh- Resûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e ikinci sorusu aile ile alakalı hanımların halleri ile ilgili idi.</div> <div>O, bir gün bir gurup sahâbe ile birlikte Mescid-i Nebi’de, İki Cihan Güneşi Efendimiz’in huzurunda oturuyordu. Zihnini meşgul eden hanımların halleriyle ilgili hususun o güne kadar değişmeden eski devirlerdeki gibi devam etmesi gönlünü rahatsız ediyordu.</div> <div>Zira Cahiliye döneminde insanlar, Mecusi ve Yahudilerin yaptığı gibi hayızlı olan kadınları evlerinde barındırmaz ve onlarla beraber yiyip içmezlerdi. Bu durum İslâm geldikten sonra da bir müddet devam etmişti.</div> <div>Ebu Dahdâh -radıyallahu anh- gönlünü ve zihnini meşgul eden bu konuyu Fahr-i Kâinat -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e sorup öğrenmek istedi ve şöyle dedi:</div> <div>“-Ya Resûlallah! Hayızlı kadınlara karşı nasıl davranalım? Onlara yaklaşalım mı, yaklaşmayalım mı?” diye sordu. Bunun üzerine şu âyet-i celile nâzil oldu:</div> <div><strong>“-Sana kadınların ay halinden sorarlar. De ki: O, bir rahatsızlıktır. Bu sebeple ay halinde olan kadınlardan uzak durun. Temizleninceye kadar onlara yaklaşmayın…”</strong> (Bakara: 222) buyruldu.</div> <div>Allah Teâlâ hazretlerinin bu âyet-i celileyi inzal buyurması Ebu Dahdâh’ın -radıyallahu anh- gönlünü huzurla doldurdu. (Ruhu’l-Beyan Tefsiri c.2, s.343; İsâbe Terc. C.1 s.287.)</div> <div><strong>UHUD’DA HAYKIRAN YİĞİT</strong></div> <div>Ebu Dahdâh -radıyallahu anh- hatibliği ve cesaretiyle de meşhurdur. Onun Uhud günü ashâba haykırışı ile ilgili bir hatırası şöyle nakledilmektedir:</div> <div>Uhud günü Resûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in şehit olduğu haberi yayılmıştı. Bir kısım sahâbiler de etrafından dağılmaya başlamıştı. İşte bu sırada Ebu Dahdâh -radıyallahu anh- ashâb-ı kirama şu hitabetiyle cesaret vermiş ve onların dağılmasını önlemiştir. Onlara şöyle seslenmiştir:</div> <div>“-Ey Ensar topluluğu! Eğer Muhammed öldürüldüyse, şüphesiz Allah diridir, ölmez. Dininiz uğrunda çarpışın, dininizi savunun!”.</div> <div>Bu sesi duyan ashâb-ı kiram hemen toparlanmaya başlamış ve hep birlikte düşmana karşı bir hamle yapmışlardır. O esnada karşısına çıkan Halid ibni Velid’in bir kılıç darbesi ile Ebu Dahdâh -radıyallahu anh- şehit düşmüştür. (İsâbe Terc. C.1 s.287; Vakıdî, Meğazî)</div> <div>Allah ondan razı olsun.</div> <div>Rabbimiz cümlemize Ebu Dahdâh’ın -radıyallahu anh- cesaret ve şecaatinden, ilim aşkından ve infak ahlâkından hisseler nasib eyleyip, şefaatlerine nail eylesin. Âmin</div> <div> </div> <div> </div>