<div><span> Ömer, korkmamalarını söyledi. Sonra da okuyup geri vereceğine dair yemin etti. Bu durum Hz. Fâtıma’yı ümitlendirdi. Kardeşinin Müslüman olacağını umdu. Tatlı bir sesle, “Kardeşim, sen Allah’a ortak koştuğun için pis sayılmaktasın. Hâlbuki bizim okuduğumuz şeye ancak temiz olanlar el sürebilirler. Kalk önce bir yıkan.” dedi. Bunun üzerine gusletti. Fâtıma da (r.anha) Kur’ân sayfalarını getirip verdi. O sayfalarda Tâ Hâ Sûresi’nin bazı âyetleri yazılıydı. Ömer onları okudu, üzerinde derin derin düşündü. Yüzünde hidayet nurları parıldamaya başladı. “Bu ne şerefli, ne tatlı kelam! Bundan daha güzeli, daha tatlısı olamaz!” dedi. </span></div>