Geleceğe dair plan

Şimdiden tatil planları yaparız. Havaların soğumasıyla üşümeye başlayınca, aklımıza yaz mevsiminin sıcak günleri gelir. İçimiz ısınır sanki. Planı yaparken, yarının ne getireceğini bilmiyoruz aslında. Gerçi biz yine yapalım planımızı.

 “Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için, yarın ölecekmiş gibi ahret için çalışın” sözünü destekleyen hadisler var.  Mesela “Sizin hayırlınız dünyası için ahiretini, ahireti için dünyasını terk etmeyendir” hadisi benzer bir hadistir. (Kenzül Ummal, c, 3, s, 238, 6336)…  Allah (CC) bizi yaşayalım diye yarattı. Ama düzgün yaşayalım diye yarattı.  Zaten düzgün, İslam’ın emrettiği gibi yaşarsak, aynı zamanda ahret için de çalışmış oluruz. Tatil programımızı da yapabiliriz. Bunda sorun yok.

Düzgün yaşamak için, mesela kul hakkı yememek lazım.  Kul hakkını ödemek mümkün değil. Ancak  hakkı yenilenden helallik alınırsa af olunur. İslam’ın şartları ve İman’ın şartlarının yanı sıra , maneviyatımızı da düşünerek yaşamak daha hayırlıdır. Manevi değerlere önem vermek gerekir. Mesela anne ve babaya ‘öf’ bile dememek gibi.  Çocuğumuzu hayırlı bir evlat olması için yetiştirmek gibi.  İnsanları, canlıları incitmemek gibi.

Yumuşak huylu, iyi ahlaklı insan, iman da etmişse zaten manevi değerlere de önem veriyor. Kul hakkı yemeyen, canlıya eziyet etmeyen, ahlaken iyi olan Müslüman kişi, muteber kişidir.  Her zaman itibar görür. Dünya hayatında değer görür. Dünya da yaşarken de ahretine hazırlık yapmış olur.  Ahiretimizin iyi olması için dünya yaşamı bu nedenle çok önemli.

Günlük yaşamın hızına yetişmek bazen mümkün olmayabilir. Ama o hızla yaşarken,  hata yapmamak için gayret göstermeliyiz. Kul hakkına dikkat, canlıya dikkat.  Hak, hukuk ve adalet önemli. Hak yememek, adaletli davranmak bir Müslüman’ın en çok dikkat etmesi hususlardandır.  Yaşamda haramı, helali bilmeliyiz. İslam’ın emrettiği gibi yaşarsak o zaman sorun kalmıyor zaten.