Her yıl olduğu gibi, maneviyatın tazelendiği, gönüllerin yumuşadığı, rahmet kapılarının ardına kadar açıldığı müstesna bir zaman dilimine daha erişmenin sevinciyle doluyuz. Ramazan ayı, yalnızca Müslümanlar için değil, insanlık için bir arınma, paylaşma ve yeniden doğuş fırsatı sunar. Bu ay, Kur’an-ı Kerim’in indirildiği, bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi’ni barındıran ve oruç ibadetiyle nefis terbiyesinin zirve yaptığı bir aydır.
Oruç: Nefsi Terbiye Eden Bir İbadettir
Ramazan denilince akla ilk gelen, hiç şüphesiz oruç ibadetidir. Oruç, yalnızca aç ve susuz kalmak değil; aynı zamanda kötülüklerden, öfkeden, bencillikten ve her türlü olumsuz davranıştan uzak durmaktır. Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) buyurduğu gibi, “Oruç bir kalkandır. Sizden biriniz oruçlu olduğu günde kötü söz söylemesin, kavga etmesin…” (Buhari). Bu hadis, orucun sadece bedeni değil, ruhu da terbiye ettiğinin en güzel ifadesidir.
Oruç, açlık ve susuzluğun verdiği fiziksel zorlukla birlikte, sabrı öğretir. Tokken bile yoksulun halinden anlamak zorken, açlıkla geçen saatler, insana gerçek bir empati yeteneği kazandırır. Bu yönüyle Ramazan, sosyal adaletin ve paylaşma kültürünün canlandığı bir ay olması gerekir.
Kur’an ve İnfak Ayıdır.
Ramazan, Kur’an ayıdır. Bu ayda inen ilahi kelam, insanlığa rehber olmuş, karanlıkları aydınlatmıştır. Her Müslüman, bu ayda özel olarak mukabelelerle, hatimlerle Kur’an’a yakınlaşır. Aynı zamanda infak ve sadaka kültürü, Ramazan’la birlikte toplumda görünür hale gelir. Fitreler, zekâtlar, iftar sofralarındaki misafirperverlik, toplumsal dayanışmanın en güzel örnekleridir.
Bin Aydan Hayırlı Gece: Kadir Gecesi
Ramazan’ın son on gününde gizlenen Kadir Gecesi, bu ayın manevi değerini katbekat artırır. Kur’an’da “Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır” (Kadir Suresi, 3) buyrulur. Bu gece, duaların kabul olduğu, tövbelerin makbul bulunduğu, rahmetin coştuğu bir fırsat penceresidir. Müminler, bu geceyi ihya etmek için ibadetle, tefekkürle ve samimi yakarışlarla ve tövbe ile değerlendirmesi gerekir.
Teravih: Cemaatle Kenetlenmektir
Ramazan gecelerinin vazgeçilmez ibadeti olan teravih namazları, camileri şenlendirir. Cemaatle kılınan bu namazlar, Müslümanlar arasındaki kardeşlik bağlarını güçlendirir. Toplu halde eda edilen ibadetler, topluma birlik ve beraberlik ruhu aşılamaktadır.
Sahur ve İftar: Bereket Sofralarıdır
Ramazan’ın olmazsa olmazlarından sahur ve iftar, aile bağlarını kuvvetlendiren anlardır. Sahur vakti, gecenin sessizliğinde uyanıp yenilen bereketli bir öğün, iftar ise gün boyu süren açlığın ardından şükürle açılan bir sofradır. İftar davetleri, dostlukları pekiştirir; komşular, akrabalar bir araya getirir. Ramazan ayı fakir ile zengin arasında bir köprü görevi yapması gerekir. En güzel iftarlar fakirin, yoksulun yetimlerin katıldığı iftarlardır.
Ramazan Sonrası: Kalıcı Bir Değişim Olması Gerekir
Asıl önemli olan, Ramazan’da kazandığımız güzel alışkanlıkları ömür boyu sürdürmektir. Namaz, Sabır, şükür, infak ve Kur’an’la kurulan bağ, yalnızca bu aya özgü değil, hayatın tamamına yayılmalıdır.
Son Söz
Ramazan, insana “insan olduğunu” hatırlatan bir aydır. Nefsin dizginlendiği, kalbin yumuşadığı, ellerin açıldığı bu mübarek zaman, her yönüyle bir rahmet mevsimidir. Onu hakkıyla idrak edenler, yalnızca bedenen değil, ruhen de arınır. Ramazan’ın ruhaniyetini yitirmeden, onun bize kattığı değerleri korumak temennisiyle… Hayırlı Ramazanlar!
Yazarın Notu:
Bu ay, lütfen bir yoksulun iftarını açtıralım, bir yetimin başını okşayalım, kalpleri kırmaktan sakınalım. Unutmayalım ki Ramazan, merhameti öğretir…
