USD
00,00
EUR
00,00
USD/EUR
1,000
ALTIN
0.000,00
BİST
0.000,00

RAMAZAN BAYRAMI

               Ramazan’ın o müstesna atmosferi, oruçla yoğrulan günüler, teravihlerle Coşan camiler ve paylaşmanın verdiği iç huzuru… Tüm bunların ardından, bir bayram sabahına uyanmanın tarifsiz sevinciyle doluyor yürekler. Ramazan Bayramı, sadece bir “tatil” değil; İslam’ın temel değerlerini yaşama, hatırlama ve yaşatma zamanıdır.

            Oruçtan Bayrama: İnsanın İçsel Yolculuğudur. Ramazan, nefsi terbiye etmenin, açlıkla empati kurmanın, sabrı öğrenmenin okuludur. Bayram ise bu okulun mezuniyet törenidir adeta. Bir ay boyunca tutulan oruç, yapılan dualar, verilen sadakalar, insanı maddi dünyanın sınırlarından çıkarır; manevi bir arınmaya götürür. Bayram, bu arınmanın kutlanması, şükrün ifadesidir. Toplum olarak unuttuğumuz “komşusu açken tok yatmayı” hatırlatan bir ahlaki duruşun ta kendisidir.

               Bayram Değil, “İyilik Halkası”dır.

              Ramazan Bayramı’nı diğer kutlamalardan ayıran en önemli özellik, onun bir “şefkat bayramı” oluşudur. Fitre ve zekâtla yoksulun hakkını vermek, yetimin başını okşamak, dargınları barıştırmak… Bayram namazından çıkan insanların birbirine sarılıp “Bu dünyada birbirimize muhtacız” mesajını fısıldamasıdır. Günümüzde unutulan bu değerler, aslında insanlığın kurtuluş reçetesidir.

              Ramazan Bayramı aynı zamanda kendin için istediğin bir şeyi başkası (din kardeşin) için istemedikçe tam anlamıyla İmanın zirvesine ulaşamayacağımızı idrakinde olmamız gerekir. İslam coğrafyasında yaşanan olaylardan bihaber kayıtsız kalmamız gerekiyor. Oradaki din kardeşlerimize sahip çıkmamız gerekiyor. Herkes elinden ne gerekiyorsa onu yapması gerekiyor. Karınca kararınca elini taşın altına koyması gerekiyor. Yardım ise yardım, yazması gereken bir yazı ise yazı, boykot ise boykot, savaş ise savaş, herkes ve her kurum ruzi mahşerde kendinden mesul olacaktır ve herkes hesabını kendisi verecektir. Nice bahaneler ileri sürülecek ama o bahanelerin hiç bir kadr-u kıymeti olmayacaktır.

              Teknoloji Çağında Bayram Ruhunu Korumak

              Modern hayatın bireyselleştirdiği, yalnızlaştırdığı insan için bayramlar bir can simidi olmalı. Ancak maalesef bazılarımız bayramı, sosyal medyadan kopyalanan mesajlarla, sanal kutlamalarla geçiştiriyor. Oysa bayram, annenin babanın elini öpmek, çocukluğumuzun sokaklarında dolaşmak, kaybolan samimiyeti yeniden yakalamaktır. Unutmayalım: Ekranların soğuk ışığı, ailemizle çay içmenin sıcaklığının yerini tutamaz.

              Bayramın Evrensel Mesajı: Birlikte Yaşamak

             Ramazan Bayramı, sadece Müslümanlara değil, tüm insanlığa seslenir. Açlığın, savaşların, bencilliğin kol gezdiği bir dünyada, bayramın dayanışma ruhu evrensel bir dildir. Farklı inançlardan insanların kapılarını açıp “Bayramınız kutlu olsun” demesi, aslında barışın mümkün olduğunu haykırır.

        Son Söz Yerine…

         Bayramlar, medeniyetimizin çimentosudur. Ramazan Bayramı’nı, alışveriş çılgınlığına veya tatil planlarına indirgersek, onun ruhunu kaybederiz. Gelin bu bayram; bir yetime hediye alalım, bir fakirin sofrasına oturalım, uzak kaldığımız dostları arayalım. Çünkü bayram, iyiliğin çoğaldığı yerdir. Unutmayalım: İnsan, ancak paylaştığı kadar insandır…

Bayramınız mübarek olsun! Allah’a Emanet olun.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ