USD
37,97
EUR
41,67
USD/EUR
1,097
ALTIN
3.742,69
BİST
9.275,50

Badem Tezgâhlarıyla Gelen Baharın Müjdesi

Değerli okuyucularımız,Diyarbakır sokaklarında yürürken, özellikle bahar aylarında burnumuza gelen o hafif tatlı kokuyu fark ettiniz mi? İşte o koku, badem tezgâhlarının habercisidir. Şehrimizin dört bir yanında beliren bu tezgâhlar sadece bir satış aracı değil, adeta bir kültürün, bir geleneğin canlı temsilcisidir.

Sur’un dar sokaklarından Kayapınar’ın geniş caddelerine kadar, küçük arabalara özenle dizilmiş bademler, kavrulmuşu, tazesi ve hatta şekerli kaplamalarıyla hem göze hem damağa hitap ediyor. Tezgâhın başında duran esnafın sıcak tebessümü ise bu güzelliğe ayrı bir anlam katıyor. Hele ki çocuklar… Avuçlarındaki harçlıkla yanına yanaşıp “Bir avuç ver abî” deyişleri, insana nostaljik bir tat bırakıyor.

Diyarbakır’ın bademi, sadece lezzetiyle değil, yaşattığı anılarla da kıymetlidir. Mahalle arasında geçirilen çocukluk günlerinde, akşam ezanına dek oynanan oyunların ardından badem tezgâhından alınan birkaç gram badem, günün ödülü gibiydi. O günlerin ruhu hâlâ yaşar Diyarbakır sokaklarında, bu tezgâhlar sayesinde...

Ancak üzülerek belirtmeliyim ki, son zamanlarda bademin fiyatı artmış, bu geleneksel lezzete ulaşmak bir nebze daha zorlaşmıştır. Yine de tezgâhların etrafında toplanan insanlar, sohbet eden büyükler, badem kırarak paylaşan gençler görmek mümkün. Demek ki fiyatlar artsa da bu gelenek gönüllerde hâlâ taptaze.

Badem tezgâhları sadece bir geçim kapısı değil, aynı zamanda baharın, uyanışın, dostluğun ve paylaşılan güzel anıların da sembolüdür. Diyarbakır bu kültürü yaşatmaya devam ettikçe, sokaklarımız da ruhunu korumaya devam edecek. Unutmayalım; bir avuç badem, bazen bir koca anının taşıyıcısıdır.