<div>Hz. Hubeyb’i aç susuz bir şekilde yalnızlığa terk etmişlerdi. Kaçmaması için de zincire vurmuşlardı. Fakat Hubeyb’i, Rahim olan Rabb’i aç bırakmadı. Ev sahibi Mâviye bir gün Hz. Hubeyb’in yattığı hücrenin kapısını aralayınca şaşkına döndü. Hubeyb’in elinde, dünyada benzeri görülmeyen koca bir üzüm salkımı vardı. Sakin bir şekilde tane tane yiyordu. Daha sonra Müslüman olan Mâviye, bu durumu şöyle anlatıyordu:</div> <div>“Ben Hubeyb’den daha hayırlı bir esir görmedim... O mevsimde değil Mekke’de, dünyada dahi bir üzüm tanesi bulunmazdı. Kendisi zincire vurulmuş olduğu hâlde, elinde bir insan başı büyüklüğünde üzüm salkımı vardı. Herhâlde bunu ona rızık olarak Allah veriyordu…”</div>